Birisi şampiyonluk, diğeri küme düşmemek için korku tüneline girmiş olan iki takımın mücadelesinde Ferdi'nin kişisel hatası, fazla özgüvenin tehlikeli olduğu gösterdi. Golden sonra klasik zayıf takımın golün üzerine yatma refleksi, Alanya'nın kaptığı topları Fener savunmasının arkasına atarak başlattığı hücumlarda korkup topu tekrar kendi kalecisine kadar geri getirmesi, intihar girişimlerinden farklı değildi.

Goolden sonra oyunu Alanya sahasına yıkan Fener'in gol yollarındaki beceriksizliği ne hikmetse her hafta biraz daha artıyor.

İlk yarıda hakem gösterdiği kartlarla değil, kritik anlarda gösteremediği duruşu ile güven kaybına uğradı. 47'de Tadiç'in rakip ayak bileğine basıp, özür için neredeyse gül gönderecek duruma gelmesi kartın renginin de "gül" rengi olması için bir işaret olabilir miydi

Fener'in erken bulduğu 2 gol ile sahaya ağırlığını koyması gerekirken, sarı-lacivertlilerin 'kutlu gol haftası' gevşekliğini fırsata çeviren Augusto tekrar maçı dengeye getirdi. Özellikle 70'ten sonra gelmeye başlayan Alanya hücumları Fener'e ecel terleri döktürürken, Ertuğrul'un yaptığı kurtarışlar Alanya'yı mental olarak ayağa kaldırdı.