Her gün yeni bir skandala uyanıyoruz. Neye şaşıracağımızı şaşırdık!Son yirmi yılda bu kadar yolsuzluk, dolandırıcılık, uğursuzluk içerikli adi haber bombardımanına uğradığımızı hatırlamıyorum. Haberlere bakılırsa çürümüşlük girdabının içinde debeleniyoruz.
Geçen hafta gıdada hile yapıp insanların sağlığıyla oynayanları konuşurken birden bazı özel hastanelerdeki skandallarla sarsıldık. Vicdansız hekimler devletten para kaçırmak için, milletin yeni doğmuş sağlıklı bebeklerini yoğun bakıma alıp öldürmüşler. Hem de dalga geçe geçe!..Olaya karışan hastanelerden biri eski sağlık bakanının. Çete lideri PKK'dan hüküm giymiş terör yandaşı. Ortakları belediyelerde daire başkanı, komisyon reisi... Dünyanın neresinde yaşanırsa yaşansın bu çok büyük, sansasyonel bir olay.Sağlık Bakanlığı, olayı Mayıs 2023'ten beri bildiklerini, düğmeye kendilerinin bastığını açıkladı. Bakan,"Bir tane CİMER başvurusuyla çeteyi çökerttik"dedi. Oysa bu övünülecek bir şey değil. Ya vatandaş o ihbarı yapmasaydıMuhtemelen çete bebeklere kıymaya devam edeceklerdi...Bazı hastanelerin yıllardır bu işi kazanç kapısına dönüştürdüğünü sağır sultan bile biliyorken, internet şikâyet siteleri mağdurlarınferyatlarıyla doluyken illa bir ihbar mı beklendiÇete üyelerinin soruşturma savcısını tehdit ettikleri görüntü deşifre olmasa, iddianamenin detayları ortaya çıkmasa ve medya olayın üzerine gitmese o hastaneler kapatılacak mıydı Muhtemelen hayır!
Rahmetli Teoman Duralı'nın"Hayatta en hakiki mürşit ilim değil, güvendir" diye bir sözü var. Güven her şey. Millet olarak çok ciddi bir güven bunalımı yaşıyoruz. Maalesef o ipin ucunu kaçırmak üzereyiz.Havuz problemi: O skeç doğruymuş!
Savunma Sanayi Fonu için 100 bin lira ve üzerinde limiti bulunan kredi kartlarından yılda 750 lira kesintiye gidileceğinin duyurulması tartışma oluşturdu. 1 milyon kişi şak diye limitini düşürdü. Tepkiler üzerine hükûmet paketi iptal etti.Muhalifler peşinen ve alenen isyan etti, orta yolcular devletin kaşıkla toplayıp kepçeyle harcadığına dikkat çekti, iktidara yakınlar önerinin vatanseverliğin turnusol kağıdı vazifesini gördüğünü ifade etti. Herkes kendi çapında haklıydı. Hatta hükûmet bile.NTV'ye konuk olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, düzenlemeyi savunurken enteresan bir şey söyledi:
"Eleştirilere asla kulaklarımızı tıkamayız, tıkayamayız. Yani birtakım öneriler gelmiş havuza. Önerilerden bir teklif oluşmuş. Bu da yüce Meclisimizin takdirine sunulmuş."
Bakanın sözlerinden anlıyoruz ki Güldür Güldür Show'da karikatürize edilen'vergi önerileri fırtınası'doğruymuş.ÖSYM'nin'soru havuzu'gibi Maliye'nin de'vergi havuzu' varmış, oradan çekip çekip sürülüyormuş...Odun kafa!
2000'li yılların başıydı. Uzanlar medyada en güçlü gruplardan biriydi. Cem UzanStardiye bir gazete çıkardı. Yılmaz Özdil'in yaptığı gazetenin sıra dışı bir tasarımı vardı. Fotoğraflar sayfa boyu açılıyor, olaylar iri punto ve kapital başlıklarla duyuruluyordu. İlk sayfası çoğunlukla tek bir fotoğraftan oluşuyordu. Bir gün iki sayfaya sığacak şekilde baştan aşağı odun deseninde çarşaf giydirilmiş bir kadın fotoğrafı bastılar. Arkada da odundan sütun vardı. Öyle ki odunla kadın ayırt edilemiyordu."Yozdil"aklınca arada bir fark olmadığını demeye getiriyordu. 28 Şubat rüzgârının estiği yıllardı. At koşturuyor, istedikleri hakareti yapıyorlardı.Erzurum Tarım İl Müdürü'nün yaşmaklı kadınları ziyareti sırasında çekilmiş fotoğrafın ardından aynı şeyi söylediler.