Medya dünyası bu hafta eskimeyen bir tartışmanın içinde buldu kendini.
Her şey İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin"Roma seferi"yle başladı.İBB, İstanbul'un 2027 Avrupa Oyunları'na ev sahipliği yapmasına ilişkin mutabakat zaptının imza törenin için İtalya'ya 73 kişilik bir heyet götürüyor. Heyettekilerin 36'sı, yani yarısı, gazeteci...Katılanlar arasında kimler yok ki...Ertuğrul Özkök, İsmail Saymaz, Barış Pehlivan, Yavuz Oğhan, Attila Gökçe...Kimileri'ballı seyahat'dedi. Kimileri meslek etiğini hatırlattı.Çok eskilerde bu tür etkinlikleri takip etmek isteyen gazetecilerin masraflarını kendi kurumları karşılardı. Umulan ve beklenen de esasında budur. Ancak gazetecinin şehirleri ilgilendiren önemli konularda davet edilip ağırlanmasında da bir beis yoktur.Nitekim 2013 yılında İBB"2020 Olimpiyat Oyunları"na ev sahipliği yapacak ülkenin belirleneceği oylamaya bir uçak dolusu kişi götürmüştü. THY'nin en büyük uçağı tutulmuştu. Kıtalar ötesine onlarca gazeteci taşınmıştı. Yine Tokyo'ya da aralarında meslektaşlarımızın bulunduğu heyet götürüldü. Türkiye Futbol Federasyonu 2002 Dünya Kupası'nda, 2021 Avrupa Şampiyonasında gazetecileri, yazarları, muhabirleri ağırladı. Bütün Türkiye, dünya kupası için nefesini tutmuş beklerken'çağırılmayan'bir meslektaşımızın yazdığı"ballı seyahat"manşeti o vakitler çok konuşulmuştu. Bakanlıklar, belediyeler, önde gelen kurumlar organizasyonlarında gazetecileri ağırlıyor. Mesela Kültür Bakanlığı'nın hafta sonu Şanlıurfa'da bir programı vardı. Ve bu davetler neredeyse her ay başka bir şehirde tekrar ediyor.Roma'daki organizasyonu pek tabii Gençlik ve Spor Bakanlığı da yapmış olabilirdi. Bu durumda hangi gazetecileri davet ettiler diye mi bakacaktıkYani dünyayı yeniden keşfetmiyoruz. Davetler olabilir. Hatta bu, mesleğin icabıdır...Kurumlara medyada yazılıp çizilenler tanıtım ve kamuoyu oluşturmak için büyük fayda sağlıyorsa, gazeteci bilgi ve görgüsünü artırıyorsa ve haber değeri taşıyan şeyler çıkıyorsa ne mahzuru olabilir kiAsıl tartışılması gereken davetler değil; Geziler suistimal ediliyor ve maksadını aşıyor mu Kamu kaynakları hovardaca harcanıyor mu Gazetecinin yazı hürriyetine müdahale ediliyor mu Bültenden ötesine geçmesi istenmiyor mu Gazeteci -PR'cı- davet sahibi münasebeti etik değerler çerçevesinde muhafaza ediliyor muSorulara hayır diyorsak, mesele yok!Tarkan'dan bize neSokak köpeklerine nihayet el atılıyor. Meclis tatile girmeden kanun çıkacak deniliyor. Sahiplenilmeyen hayvanın uyutulması da seçenekler arasında.Şimdiye kadar çok tartışıldı. Dünyadaki örnekleri incelendi. Çözüm önerileri sunuldu. Yerel yönetimlere mesuliyetler yüklendi. Fakat bir arpa boyu yol alınamadı.Hürriyet gazetesi Tarkan'dan, Sezen Aksu'dan, Seren Serengil'den görüş alıp"Haydi hep birlikte kısırlaştırma seferberliğine"