Devlet sıkıştığı yerde...

İstanbul'da hafta içi"adalet ve medya"üzerine bir panel düzenlendi. Okuduğum kadarıyla mevzu üzerine önemli cümleler kurulmuş.

Madem konu medya ve adalet ilişkisi üzerine... Dikkatimi celbeden bir'fotoğraf'a dikkat çekmek isterim.

Türkiye'nin gündemini uzun süredir meşgul eden Narin cinayetiyle ilgili sıra dışı bir durum yaşandı. Şöyle ki...

Bir:Annenin mahkemede sanık sandalyesinde elleri plastik kelepçeli fotoğrafı ortaya çıktı.

İki:Küçük kızı'ortadan kaldıran'itirafçı Nevzat'ın jandarma eşliğinde keşif görüntüleri ve sorgusu dolaşıma sokuldu.

Üç:Narin'in aylardır çıkmayan güvenlik kamerasına yansıyan son görüntüleri yayınlandı.

Dört:Narin'in cezaevindeki abisinin dışarıdaki babasıyla yaptığı güle oynaya görüntülü telefon görüşmesinin videolu kaydı servis edildi.

Anadolu Ajansı, abonelerine itirafçının keşif görüntüsünün dava dosyasında yer aldığına yönelik haber geçti.

Oysa davada gizlilik kararı bulunuyordu. Gizlilik perdesi kendiliğinden kaldırıldı. Medya balıklama atladı. Görüntülere'ulaşan'televizyon kanalları logolarını yapıştırıp yayınladı.

Belli ki devlet,'ser verip sır vermeyen'Güran ailesinin organize olmuş kötü yüzünü göstermek istiyordu.

Bu yüzden tek tek kamera kayıtları ifşa edildi. Esasında güzel de oldu. Güran'ların ne olduğunu anlamış olduk.

Ama mahkeme görüntüsünün yayınlanması kanunlarımıza göre yasak. İhlali hapis cezası gerektiriyor.

Cezaevinden yapılan bir telefon görüşmesinin basına servis edilmesi de görülmüş şey değil. Devlet, sıkıştığı yerde kendi yasağını delmemeliydi.

Gökhan 'Günaydın'

CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Diyarbakır'da başka Ankara'da başka konuştuğuna dair bir manşet yaptık.

Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın Now Tv'de"İlker Karagöz ile Çalar Saat"programında manşetimize cevap verdi. Daha doğrusu veremedi.

Demirtaş'ın tutuklu olduğunu öne sürerek gaf yaptı. Oysa hükümlüydü.

TUSAŞ saldırısına temas ederken bize"Eleştireceksen, Türkiye'nin göz bebeği bir kurumun savunmasının nasıl zaafa uğradığını anlat. Neden asker polis çekilmiş de özel güvenliğe terk edilmişler burayı anlat"diye seslendi.

Günaydın sayın Gökhan Günaydın!

Biz kalleş saldırının ikinci günü kapak sayfamızda"Güvenlik 'özel'den alınmalı"diye iri puntolarla haber yaptık. Ve haber ve yazılarımızda zaafa dikkat çektik. Siyasetçi dediğin biraz dersine çalışmaz mı

Yok mu itiraz eden

CHP'li ama esasında DEM'li olan Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer terörden tutuklanmasının ve belediyeye kayyım atanmasının ardından iktidar muhalifi medya ibretlik bir hâl takındı. Biri'bilmem kaç makale yazmış bilim adamı'diye arka çıktı. Birisi eski başkanla ilgili söylentileri gündeme getirdi. Ötekisi "Operasyon İmamoğlu'na"dedi. Biri bile terör iddialarıyla ilgili zerre miskal eleştiri getirmedi.