Yakın dönemin en güçlü operasyonlarından birine tanıklık ediyoruz.
Hassasiyet göstermeden, kayırmadan, renk ayrımı yapmadan yaklaşabilmek gerek.
İkinci dalga, gözaltılar ile başladı. Kamunun iyi tanıdığı isimlerden de alınanlar var.
Dolayısı ile 'ben temizim' bana bişi' olamaz' diye böbürlenen olmamalı.
Ancak kamu vicdanına uymayan olgular da yaşanmamalı.
Önce, süreci doğru anlamak gerek:
1-Bahis yapmak yasak ve suç değildir.
2-Yasa dışı bahis vardır, oynamak da oynatmak da suçtur.
'Cumhuriyetimizin şımarık çocuğu' spor, her zaman devlet desteğini arkasına almıştır.
Türk sporunun en büyük destekçisi de her zaman Spor Toto teşkilatı olmuştur.
Türkiye'de yalnızca Spor Toto Teşkilat Başkanlığı tarafından lisanslandırılmış platformlar üzerinden oynanan şans oyunları yasaldır.
Bu platformlar: iddaa / Bilyoner / Misli / Nesine / Oley / Tuttur / Birebin.
Adı geçen zanlıların bazılarının ilgili kulüplerini öne çıkarmak, kimilerini de saklamak tarafkör yaklaşımdır; konuyu sulandırır.
Profesyonel spor dünyasında iki tür karşılığı vardır: Adli ve etik.
Bahis yapmak, spor yargısında suçtur.
Yasa dışı bahis hem spor hem adli çerçevede suçtur.
Etik değerler, suçu önlemek için vardır.
Kendi maçına bahis yapmak, sonucu etkilemeyi yönelik (şike) kapsamında değerlendirilir ve cezası "ömür boyu spordan men" olur.
Yasa dışı bahis, hem Türk Ceza Kanunu (TCK) hem de 7258 sayılı Futbol ve Diğer Spor Müsabakalarında Bahis ve Şans Oyunları Düzenlenmesi Hakkında Kanun kapsamında açıkça suçtur. Temel norm 7258 sayılı kanundur. TCK ise "suç gelirlerinin aklanması", "suç örgütü kurma", "bilişim sistemlerinin kullanılması" gibi yan suçlarda devreye girer.

14