ODTÜ'lülerin yerine buzdolapçı menzilciler mi uçak motoru yapacak Kaan emanet motorla uçtu

Toplanın ey ahali!
Size yeni bir yerlilik ve millilik masalı anlatacağım.
Hikayemiz, bu köşede skandalları defalarca deşifre ettiğim savunma sanayinde geçiyor yine

Malumunuz; iktidar sahipleri ve medyası, savunma sanayii ile ilgili en ufak bir ses çıkarana öfke kusup hemen milli davaya ihanete bağlıyorlar meseleyi

Oysa milli davaya kimlerin nasıl ihanet ettiğini bu köşedeki birçok yazımla ortaya koydum.
Onlardan biri, Nisan 2023'teki "Savaşta kullanılamayacak Altay tankı ile seçim gösterisi yapılacak" yazımdı
Çok daha önce kaleme almak istediğim ama çeşitli sebeplerden dolayı fırsat bulamadığım bu yazım ise, milli muharip uçak Kaan'ın uçurulması sonrasına denk geldi.
İyi de oldu. Hani Olacak O Kadar'ın şarkısında, "Tam yerine rast geldi, manzara koyduk" diyordu ya, bu yazı da manzarayı koyuyor sizin anlayacağınız

Kaan'da F-16 savaş uçaklarında kullanılan GE üretimi F110 motorları kullanıldı.
ABD 2022'de Kaan'ın protiplerinde kullanılmak üzere F110 motorunu Türkiye'ye verdi. Yani yerli ve milli uçağımız ABD motoru ile uçtu. Ayrıca bu motorların ortak üretimi için ABD'den izin istendiğini de belirteyim

Türk Havacılık ve Uzay Sanayii (TUSAŞ) Genel Müdürü Temel Kotil'in açıklamasına göre ise, 2028'de Kaan'ın Türk motoruyla uçurulması planlanıyor.
2028 seçim yılı. Kendi milli tankında kullanmadığı motoru Güney Kore'den alıp Altay tankında kullanılarak Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesi gövde gösterisinin yapılması gibi yine propagandaya mı hazırlanılıyor bilemem

Asıl merak ettiğim ise, TUSAŞ'a bağlı TEI'nin sorumluluğunda olan uçak motoru üretme işini hangi tarikatın müritleri üstlenecek
Niye bu soruyu soruyorum
Bu köşenin müdavimleri, İstanbul merkezli Nakşi Erenköy Cemaati'nin Gaye Vakfı ve Erkam Vakfı aracılığıyla TEI'de nasıl örgütlendiğini isim isim yazdığımı hatırlayacaktır.
Aralık 2023'teki "Milli sırları sızdıran tarikatçı" başlıklı yazım ile de TEI'ye yerleştirilen bir ismin milli bir projedeki sırları dışarı sızdırırken yakalandığını ve halen tutuksuz yargılandığını aktarmıştım.

Yeni gelen bilgi ise, en az o yazımdaki kadar vahim!
TEI'de şimdi de Menzil tarikatının örgütlenmesi başlamış.
Menzil'in Eskişehir'deki önderlerinden olan ve buzdolabı fabrikasından kovulan Ali Gökhan Genç, TEI'de üst düzey yönetime getirilerek müdür yapıldı.
Genç, Menzil'in ölen şeyhinin ardından tarikatın üçe bölünmesiyle büyük kardeş Saki Erol'a bağlanan bir isim.

TEI Genel Müdürü Mahmut Faruk Akşit, daha önce de yine buzdolabı fabrikasında endüstri mühendisi olarak çalışan Gürsel Boz'u cemaat kadrosundan işe alarak programlar müdürü yapmıştı.

Akşit'in göreve getirdiği Menzilci Ali Gökhan Genç'in göreve gelmesi ile yüzlerce kişi işten çıkarıldı.
Tarikatçılara yer açmak için ODTÜ mezunları işten çıkarılıp yerlerine buzdolabı fabrikasında çalışan ve çoğu lise mezunu Menzil mensupları alınmaya başlandı.
Menzilciler TEI'nin AR-GE bölümünde çok yüksek maaşlarla işe başladılar.
Akın Özdemir, Semih Erol, Fatma Gevrek Sarıoğlu, Altınel Çalışkan, Ramazan Tarhan, bu isimlerden bazıları. Buzdolabı fabrikasında çalışırken birden TEI'de yüksek maaşlarla müdür, kıdemli lider, kıdemli uzman oluverdiler. Nerdeeeen nereye

Eeee Menzil bu!
Tıpkı FETÖ gibi, kendisinin olduğu yerde bırakın cemaatçi olmayanları, başka tarikatçılara bile yaşam hakkı tanımaz

Şimdi şu soruları soralım; bu mu savunma sanayinde devrim