Ruanda'dan gelecek 'turist' sığınmacılar

Ruanda
1994 ile 2003 yılları arasında iç savaş ve soykırımın yaşandığı dünyanın en fakir 50 ülkesinden biri olan bir Orta Afrika ülkesi

Yüzölçümü Erzurum kadar ya var ya yok. Asfalt karayolu "yok" denecek kadar az
Okuma-yazma oranı yüzde seksenin, kişi başına düşen milli gelir bin doların altında ve nüfusun yüzde kırkı yoksulluk sınırının altında yaşıyor

Sağlık şartlarının da son derece kötü olduğu bir ülke Ruanda. Hepatit, tifo, kuduz, sıtma gibi hastalıklar sıkça görülüyor.

Denize kıyısı yok
Aynı bölgede ter alan Tanzanya, Kenya gibi ülkelerin aksine büyük bir ulusal parka da sahip değil.
Kitle turizmi sıfır!
Afrika kıtasında seyahat düzenleyen bireysel gezginler de ülkede uzun süreli kalmayı tercih etmiyor.
Kivu gölü civarında bulunan az sayıda turistik tesisleri saymazsak, ülkede turizm sektörü diye bir şey yok

Yani turizm Ruanda ekonomisinde bir role sahip değil!
Yani Ruanda, ülke dışından yabancı sermayenin değerlendirip turizm yatırımı yapabileceği bir coğrafya ve potansiyele de sahip değil!
Yani gariban Ruanda halkının, başka ülkelere tatile, gezmeye tozmaya gidip para saçıp o ülkenin turizmine katkı sağlayacak hali de yok!

"Eeee yani" mi diyorsunuz

Yani diyorum ki; fotoğraf buyken şu bizim pek bir "yerli ve milli" iktidarımız hangi akla hizmet ile Ruanda'yı yanına alıp "Turizm Alanında İşbirliği Anlaşması" imzaladı
Türkiye'nin "yumuşak güç" hamlesi falan mı diyorsunuz
Ruanda'nın olmayan turizm alanında işbirliği anlaşması yaparak mı yapıldı yumuşak güç hamlesi
Vallahi CHP'ye yapılan yumuşak ana muhalefet hamlesi daha gerçekçi!

Bir iktidar yetkilisi çıkıp söylesin!
Böyle bir ülke ile "Turizm Alanında İşbirliği" neden ve niçin yapılır
Türkiye'nin ne gibi bir beklentisi yahut kazancı olabilir
Üstelik bu anlaşma, İngiltere'nin ilk yasadışı sığınmacı kafilesini Ruanda'ya göndermesinden sonra gerçekleşti.

Sıradaki adım ne biliyor musunuz