AKP'de Kazanacak Aday Arayışı
Havalar ısınınca siyaset soğur, havalar soğuyunca siyaset ısınırdı eskiden.
Siyasetin dinamik doğasına meydan okuyan Türk siyasetinin bu teamülü de AKP döneminden nasibini aldı. Adeta yok oldu. Haftalardır baş döndüren gelişmeler yaşanıyor siyasette
Yaşanıyor yaşanmasına da, bir detay gözlerden kaçtı son gelişmelerden birinde.
Öyle böyle bir detay değildi hem de!
SETA'nın AKP'ye sunduğu rapordan bahsediyorum
"Yalanlandı" denilerek çöpe atılacak bir konu değil bu. Zaten 'yalanlama' oldukça garipti
Nuray Babacan'ın köşesine taşımasıyla gündem olduktan tam 12 saat sonra önce SETA tarafından isteksiz bir açıklama ile ardından da İletişim Başkanlığı'nca 'yalanlandı' rapor
Oysa İletişim Başkanlığı'nın üzerine vazife bir yalanlama değildi.
Raporun AKP'ye sunulduğu belirtiliyordu.
Yalanlamayı konunun muhatabı AKP Genel Merkezi'nin yapması gerekirken, çıt çıkmadı.
Parti sözcüsü Ömer Çelik de hiç oralı olmadı
Peki 12 saat boyunca ne beklendi Ne yaşandı
İktidarın sokaklarından sızana göre, SETA yalanlamaya ikna edildi!
İletişim Başkanlığı SETA'yı beklemeden yalanlama yapsaydı, SETA kaynaklarına dayandırılarak yapılacak bir haberle raporun doğrulanma ihtimali vardı.
SETA, AKP içerisindeki kanatlardan birinin gölgesinde direndi
Hangi kanat mı Hani AKP'nin o çok kutsanan ilk iktidar dönemindeki çizgisi var ya, o politik hatta dönüşü savunan, MHP ile ittifaktan rahatsız olduğu söylenen ve gerçekten de rahatsız olan kanat
Yazımın başında bahsettiğim gözlerden kaçan detayın ikna edici olmadığını ortaya koyduğum yalanlama süreci olduğunu sanıyorsanız, yanılıyorsunuz.
SETA raporunda görür görmez izini sürmeye başladığım iki çarpıcı ifade var.
Deniliyor ki;
"Artık toplum psikolojisi Erdoğan'ın dokunulmazlığını ortadan kaldırdı"
"Halk artık Erdoğan'ı da sonuçlardan sorumlu tutuyor"
Sanki muhalif TV kanallarındaki yorumcuların tespitleri gibi değil mi
Sanki bir muhalefet siyasetçisinin değerlendirmeleri gibi değil mi
Hani SETA raporunda yer aldığını bilmeden bu ifadeleri duysanız, aklınıza gelen ilk şey muhalif cenahtan birinin görüşleri olduğunu düşünürsünüz
AKP'ye yakın bir kuruluşun raporundan yansıyan ifadeler olduğu aklınızın ucundan bile geçmezdi!
Oysa daha önce de seçim hezimetleri hem AKP içerisinde hem de iktidara yakın medyada masaya yatırıldı. Böylesi ifadeler hiç gündeme gelmedi.
Erdoğan'ın dokunulmazlık alanına hiç girilmedi!