Şaşırtıyor, geriyor ve yoruyor!

Kitabın ortasından yazayım, Beşiktaş şaşırtıyor. Şaşırtmakla kalmayıp geriyor ve de yoruyor. St.Patrick's takımını 4-1 yenmişsin, kendi evinde basit pozisyon hatlarıyla maça 2-0 geride başlıyorsun. Takım gergin, defans şaşkın... Rakip zaten defansını 5'li kurup kontrataklarla iş bitirme planını işletiyor. Sen de sıradan bir takım gibi iki gol hediye ediyorsun. Atak yaparken bakmadan, ölçmeden rakibe verilen bir top, 18'in içinde baskı yokken panikle içeriye sektirirken bir başka top... Oyuncular gergin, oyun kalitesi düşük. Kale arkası tribünü bağırıyor "Serdal Başkan, Beşiktaş nerede..." Sadece takım gergin değil, taraftar da gergin. Bu ne acele Oyun vasat olabilir -ki vasat. Mücadele istenilen gibi olmayabilir -ki o da öyle ama bu ruh hali ve tepki sağlıklı değil. Sadece defans değil Demir Ege-Orkun-Rafa Silva uyumunda da sorun var. Birbirini tamamlayan bir sinerji henüz yok. 42'de Demir Ege'nin golü geldi de hem takım hem tribünler rahatladı. Stadı terk edenler ikinci yarıda Abraham ve Mario'nun gollerini stadyumda izleme fırsatını kaçırdılar. Hem Beşiktaş'ın hem de sağ açıkta 11'de başlayan Arroyo'nun zamana ihtiyacı var. Şaşırdığım birinci konu Paulista'nın topla ilişkisindeki dağınıklık. İkincisi bazı oyunculardaki rahatlık. Ndidi gelecek, hatta sol açığa yıldız ve sağ beke iyi transfer yapılacak. Taraftara sabırlı olmak lazım diyeceğim ama sabır isteye isteye de onları daha fazla üzmeye kimsenin hakkı yok.