Yeşilay Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç'le yaptığım sohbetin ikinci bölümü çok önemli bir uyarıyla başlıyor.

Yeşilay uzmanlarının, danışma merkezlerinin araştırmaları sonucunda ortaya çıkan başlık şu:

"Kumar bağımlılığı."

Çoğu zaman aile içi ve bireysel felaketlerle sonuçlanan bir bağımlılık bu.

Raporun giriş paragrafından birkaç cümle aktarıyorum:

"YEDAM'a (Yeşilay Danışma Merkezi) gelen başvuruların yüzde 37'si kumarbağımlılığı nedeniyle gerçekleşiyor. Bu oran madde bağımlılığına yakın seyrediyor. Türkiye genelindeki 107 adet Yeşilay Danışmanlık Merkezi'nin yüzde 34'ünde ise kumar bağımlılığı rehabilitasyon süreçlerine dahil olan danışan sayısı, diğer bağımlılık türlerinin önüne geçmiş durumda. Bir diğer önemli istatistik ise danışanların yüzde 75'inin arkadaşlarında da kumar oynama davranışı görülmesi."

KADINLAR ARASINDA ARTIYOR

Yeşilay raporunun bir başka önemli başlığı ise şu:

"2023 yılında YEDAM'a başvuran kadınların sayısı 2022'ye kıyasla iki katına çıktı."

Yeşilay Genel Başkanı Doç. Dr. Mehmet Dinç yasadışı bahis ve kumarbağımlılığı için şöyle diyor:

"Kumar bağımlılığı sadece bireyi değil, tüm aileyi etkileyen bir sorun."

DİJİTAL BAĞIMLILIK

Doç. Dr. Dinç'le Yeşilay merkezinde konuşurken artık çevremizi kuşatan bir büyük tehlikeyi daha öğreniyorum:

"Dijital Bağımlılık."

Çocuklar ve gençler arasında yükselen dijital bağımlılık çağın hastalığı olma yolunda.

Sosyal medya, oyunlar ve daha birçok çeşidiyle özellikle çocuklar ve gençler arasında dijital bağımlılık giderek yükseliyor.

İSTATİSTİKLERE DİKKAT

Yeşilay Başkanı kumar bağımlılığı nedeniyle başvuranlarla ilgili bir de araştırma sonucu aktarıyor.

Danışma merkezlerine başvuranların yaş ortalaması 34.

Başvuru yapanların yüzde 94'ü erkek. Yüzde 53'ü evli.

Yüzde 85'inin eğitim düzeyi lise ve üzeri...

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI'NIN

MÜTHİŞ ÇABASI

Yeşilay merkezinde Başkan Doç. Dr. Mehmet Dinç'le konuşunca ciddi şekilde endişeleniyorum.

Yasadışı bahis ve kumar, dijital bağımlılıkla birlikte ciddi bir salgın halinde yayılıyor.

Bütün bunlara içimde nefret dalgaları yaratan "çocuk pornosu" çeteleri de ekleniyor.

Gerçi İçişleri Bakanlığı "siber suçlarla" ilgili neredeyse her hafta Türkiye'nin bir bölgesinde operasyon yapıyor.