"Terörsüz Türkiye" için "yerüstünde" yaşanan mücadeleyi biliyoruz. Hepimizin gözleri önünde... Siyasi ve toplumsal bir mücadele...
Siyasi olarak rahatsız olanları biliyoruz. Bölgesel barıştan ve yeni güç dengelerinden rahatsız olanları biliyoruz.
Bunlar, her şekilde "Terörsüz Türkiye" ve bölgesel barış sürecini kösteklemeye çalışıyorlar. Bu menfaat gruplarını görüyoruz. Ama bir de göremediklerimiz var.
Bu pazar objektifi oraya çeviriyorum.
Yani yeraltına...
Yani; Karanlık dehlizlerde bekleyen uyuşturucu, silah ve insan kaçakçılarına...
Yani; Dağılmış bir Suriye'den ve İran'a karşı kukla devlet hayalinden sözediyorum.
Ve PKK/YPG'ye silah satanlar. Yılda 1.5 milyar dolarlık uyuşturucu kaynağını kullananlar. Suriye'nin kuzeyinde PKK/YPG'nin elinde tuttuğu milyarlarca dolarlık petrol ticaretini sürdürenler.
Güzergâhlarını, kaynaklarını, desteklerini, müşterilerini kaybedecekler.
O yüzden de bu süreci kösteklemek için ellerinden ne gelirse yapacaklar. Bunları öyle tahminle yazmıyorum. Devletin en açık kaynaklarından alıyorum.
Haberin DevamıİÇİŞLERİ BAKANLIĞI RAPORU
İşte bir örnek; Türkiye Cumhuriyeti İçişleri Bakanlığı'nın raporu: "Türkiye, eroinin Avrupa'ya sevkiyatında transit ülke ve Avrupa'da üretilen sentetik uyuşturucular bakımından da hedef ülke durumundadır. PKK/KCK terör örgütü bu iki kaçakçılıkta da etkindir. Bunun haricinde PKK/KCK terör örgütü, Irak'ın kuzeyindeki kamplarda kurduğu imalathanelerde eroin imal etmekte ve uyuşturucu ticaretinde aktif olarak rol almakta ve yılda yaklaşık 1.5 milyar dolar gelir sağlamaktadır."
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI GÖRÜŞÜ
Dışişleri Bakanlığı'nın resmi internet sitesinde de olayın uluslararası boyutları var.
Şöyle diyor:
"14 Ekim 2009'da ABD Hazine Bakanlığı Yabancı Varlıkları Kontrol Ofisi (OFAC), PKK'nın üst düzey yöneticilerini hedef alarak örgütün liderlerinden Murat Karayılan ile üst düzey üyeler Ali Rıza Altun ve Zübeyir Aydar'ı önemli yabancı uyuşturucu kaçakçıları olarak ilan etti. 20 Nisan 2011'de ABD Hazine Bakanlığı, PKK kurucuları Cemil Bayık ve Duran Kalkan ile diğer üst düzey üyelerin Yabancı Uyuşturucu Elemanları Belirleme Yasası uyarınca uyuşturucu kaçakçısı ilan etti."
Ne kadar açık değil mi
Haberin DevamıSORULAR YÜKSELİYOR
Şimdi soruları sıralayalım:
-Uyuşturucu ve silah kaçakçılığının yoğunlaştığı PKK bağlantıları 1.5 milyar dolarlık bu karanlık gelirden nasıl vazgeçecektir
-Afganistan, İran hattından, Irak ve Suriye üzerinden geçen uyuşturucu hattındaki bu kara güzergâhdan gelen kâr kolayca bırakılır mı
Elbette bırakmayacaklar.
Ve bu nedenle "Terörsüz Türkiye ve bölgesel barış" sürecini baltalamak için ellerinden geleni yapacaklardır.
Meselenin bu boyutuna da dikkat etmek gerekiyor.
SURİYE'NİN KUZEYİVE PETROL TİCARETİ
Barış sürecindeki önemli konulardan birisi de bölgesel barış. Yani Irak, İran ve Suriye'nin kuzeyindeki terör yapılanması. PKK/YPG'nin kontrolündeki petrol bölgesi.
Haberin Devamıİşte bir tespit: "Suriye'nin kuzeyinde Deyrizor bölgesinin doğusundaki (El-Ömer, Cafra, Vard, Afra, Carnuf, Tanak, Kevabi, Azrak, Kahar, Şueytat, Galban) ile birlikte 10'dan fazla petrol sahası YPG'nin kontrolü altındaydı. Rakka ve Haseke bölgelerinde bulunan petrol yataklarının tamamı PKK/YPG tarafından kontrol edilmekteydi. El-Ömer, ülkenin sahip olduğu en büyük petrol sahası durumunda. YPG, yılda yaklaşık 1 milyar dolar gelir elde ediyordu."

10