Tanklara karşı yürüyen doktor

"Son ana kadar hastanemde kalacağım."

Bütün tehditlere, bombalara, kurşunlara rağmen böyle diyordu Dr. Hüssam Ebu Safiye.

Gazze'nin kuzeyinde ayakta kalan tek hastane olan Kamal Adwan'ın müdürüydü. Çocuk doktoruydu. Hastaneye gelen yaralı çocukları bırakmıyordu.

İsrail ordusu her gün üzerlerine bomba yağdırıyor, o yaralı çocukları kurtarmak için ölümüne mücadele ediyordu.

Sonunda evini kapattı; karısı ve oğluyla hastaneye taşındı.

Kamal Adwan Hastanesi'nin etrafı İsrail askerleri tarafından kuşatılmıştı.

İsrail haber gönderiyor; "Vuracağız, öleceksiniz. Derhal çıkın" diyordu.

Ama "hayır"... Dr. Hüssam hastanedeki çocukların başında, onları bırakmıyordu.

BM kayıtlarına göre; 1200 sağlık çalışanı bombayla, keskin nişancıyla ya da işkenceyle öldürülmüştü. Ama Dr. Ebu Safiye, hastanesinde direniyordu.

Haberin Devamı

O artık beyaz laboratuvar önlüğüyle bir hayat ve barış sembolüydü...

OĞLU KANLAR İÇİNDE

Ama bir sabah hastanenin önü cehenneme döndü. Eşinden bir çığlık. Oğlu İbrahim, kanlar içindeydi. Oğlunu kaybetti.

Sonra bir şarapnel koluna saplandı.

Katiller sürekli bombalıyor...
Keskin nişancılar camlarda hedef arıyordu... O ise yoğun bakımdaki çocuklara sarılmış; insanlık adına, hekimlik adına direniyordu. Ama öyle bir gün geldi ki...

Kapıya dayanmış tankların üzerinden megafonla bir anons: "Dışarı çıkmazsan hastaneyi yıkacağız."

Çaresizdi, bir karar vermeliydi. Hastanedeki çocukları kurtarmalıydı.

Giydi bembeyaz önlüğünü. Açtı kapıyı. Tanklara doğru bir insanlık abidesi gibi yürüdü.

O yürüyüşü gözyaşları içinde izleyen Gazzelilerin çektiği fotoğraflar;

Gazze'deki savaşın, direnişin ve insanlığın sembolü oldu...

HÜCREDE40 KİLO VERDİ

Alıp götürdüler doktoru. Sonra uzun süre kimse bulamadı. Neredeydi Ne olmuştu Hayatta mıydı Böylece günler, haftalar geçti.

Haberin Devamı

İsrail ordusu doktorun gözaltında olmadığını söylüyordu. İşkencecinin yalanı.

Sonunda Dr. Ebu Safiye'nin avukatı görüşebildi.

İsrail'in işkence kamplarından Sde Teiman'daydı. Geçen yıl askerlerin bir Filistinli tutukluya copla tecavüz edip iç organlarını parçaladıkları görüntüler orada ortaya çıkmıştı.

Doktorumuz bir hücredeydi. Her türlü işkence yapılıyordu. İlk birkaç haftada 20 kilo vermişti. Sonra 15 kilo daha gitti canından.

Bir deri bir kemik kalmıştı.

İsrail askerleri, "Hastanede Hamas militanlarını saklıyorum de işkence de bitsin" diyorlardı.

Hayır... "Yaralı çocukları tedavi ediyorum" diyordu.

Gerçeği söylemekten vazgeçmiyordu.

NOBEL BARIŞ ÖDÜLÜ ADAYIM

Haberin Devamı

Barışın ve insanlığın sembolü doktorumuz Ebu Safiye için Hollanda Haklar Forumu bir kampanya açmıştı.

Nobel Barış Ödülü'ne aday olması için imza toplanıyordu.

Aradan bunca zaman geçmesine rağmen, Artık Nobel beklentisi olmamasına rağmen,