İSRAİL'den Suriye, Irak ve İran'a kadar;Ve oradan kapımıza doğru dayanan tam bir "maskeli kuşatma" yaşanıyor.
Maddeler halinde ve sırasıyla anlatıyorum:
1) BAHÇELİ'NİN KESKİN AÇIKLAMASI
2 Eylül günü MHP lideri Devlet Bahçeli çok kritik bir açıklama yapıyor:
"Görünen odur ki, SDG/YPG, İsrail'in yörüngesindedir. Maalesef ABD-İsrail konsorsiyumu Suriye'de kanlı bir iç savaş ve ayrışmanın temelini günbegün kazmaktadır. SDG/YPG'nin Suriye yönetimi ile imzaladığı mutabakat zaptına riayet etmemesi durumunda, Ankara ile Şam'ın ortak iradesiyle askeri müdahale kaçınılmaz hale gelebilir."
Devlet Bey'inbu tür hayati açıklamaları ölçüp biçmeden, iyice tartmadan yapmayacağını biliyoruz.
2) MSB KAYNAKLARI RESMEN MÜDAHALE DEDİ
Ve 4 Eylül günü Milli Savunma Bakanlığı kaynakları şu açıklamayı yapıyor:
"SDG terör örgütü Suriye ordusuna entegrasyon sürecine uymalı, Suriye'nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüne zarar verecek her türlü eylem ve söylemden vazgeçmelidir. Türkiye bu sürecin takipçisi olmaya devam edecek ve gerektiğinde hem kendi güvenliği hem de Suriye'nin istikrarına katkı sağlamak için Suriye'ye her türlü desteği verecektir."
Yani...
Haberin DevamıTürkiye ile Suriye arasında savunma işbirliği anlamına gelecek anlaşmayı da hatırlatırsam;
Ankara açıktan "Özerklik peşinde koşarsan müdahale gelir" diyor.
MSB'den gelen bu açıklama;
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Yönünü Ankara'ya ve Şam'a dönenler kazanacak, kıblesini şaşırıp kendilerine yeni patronlar arayanlar kaybedecek" sözünün askeri karşılığıdır.
Ve Devlet Bey'in uyarısının "silahlanmış" halidir.
3) BU AÇIKLAMALAR NEDEN YAPILIYOR
Şimdi asıl soruya geliyorum.
Ankara en üst makamdan ve en keskin şekliyle bu açıklamaları neden yapıyor
Çünkü Suriye'de önemli değişiklikler yaşanıyor.
4) CENTCOM KOMUTANI'NIN MAZLUM ABDİ İLE GÖRÜŞMESİ
İlk göze çarpan gelişme; ABD'nin Merkez Kuvvetler Komutanlığı'na gelen Oramiral Brad Cooper'ın SDG örgütünün başı Mazlum Abdi ile görüşmesi. Türkiye'nin terör örgütü olarak açıkladığı SDG'nin elebaşı Mazlum Abdi ile ABD'nin bölgedeki en yüksek düzeyli komutanının görüşmesinin anlamı belli. ABD yönetimi, gönderdiği yeni komutanla birlikte SDG üzerindeki koruma kalkanının değişmediğini anlatıyor.
Yani...
Haberin Devamı"İsrail bağımlısı" Trump, Türkiye'ye "müdahale etme" demeye getiriyor.
5) ADEM-İ MERKEZİYET TALEBİ
Türkiye'den gelen bu sert açıklamaların amacı, Suriye'nin kuzeyi için dillendirilmeye başlayan "özerklik" ya da "adem-i merkeziyet" tanımlarıdır. İşte Mazlum Abdi;
"Suriye sorununu böyle bir temelde çözebilmemiz için, adem-î merkeziyetçi bir Suriye olmalı. Tüm siyasi ve kültürel grupların kendilerini yönetme hakkı olmalı ve Suriye'deki tüm iller yerel yönetimler aracılığıyla kendilerini yönetebilmelidir."
Ve son olarak önceki gün PYD Yürütme kurulu üyesi Salih Müslüm:
"İstenen... Adem-i merkeziyetçiliktir. Suriye anayasası içinde Demokratik Suriye Meclisi (MSD) bunu önermiş ve onaylamıştır. Biz Demokratik Özerklik diyoruz. Demokratik Özerklik en küçük birimden başlar, federalizme kadar uzanır."
Haberin Devamı6) ABD YÖNETİMİNDE ÖZERKLİK EĞİLİMİ
Ve ilginç bir gelişme daha.
BBC Türkçe servisi önemli bir Haber/Analiz yayınlıyor.
Oradan bir cümle:
"Washington'daki Kurdish Peace Institute (Kürt Barış Enstitüsü) Araştırma Direktörü Meghan Bodette, ABD'nin 'SDG ve Kuzey ve Doğu Suriye Demokratik Özerk Yönetimi Bölgesi'nin yeni Suriye hükümetine barışçıl bir şekilde entegre olmasını' istediğini söylüyor."