KARADENİZ'den karasularımıza giren gizemli İHA nasıl düşürüldü
Biraz araştırdım.
Bazı detayların peşine düştüm.
Önce bir gerçek:
"Bu gizemli İHA nasıl içeri girebildi sorusuyla başlayan, savunmamızda zafiyet iddiaları" bütünüyle gerçekdışıdır.
Neden mi
Anlatayım.
Türk hava ya da karasularından gelebilecek saldırılara karşı TSK'nın bir "Acil müdahale protokolü" var.
Bu protokol, kara, hava ve deniz konumlamasına göre değişiklik gösteriyor.
Söz konusu İHA da böyle bir protokolle düşürülüyor.
Olay şöyle gelişiyor.
Saatte 180 kilometre hızla Karadeniz'den Türkiye'ye doğru gelen bir cisim tespit ediliyor.
O andan itibaren şu protokol devreye giriyor:
Tespit... Takip... Teşhis ve imha...
Nitekim anında Merzifon hava üssümüzden jetler havalanıyor.
Bu sırada elektronik sistemler İHA'nın rotasını ve hızını kontrol ediyor.
Sınırımıza doğru yaklaşan İHA'nın rota değişikliği yapmadığı ve hızını değiştirmediği "TESPİT" ediliyor.
Haberin DevamıArdından F-16'lar önce göz teması, sonra cisim "TAKİP"e alınıyor.
Daha sonra cismin "kimliği" ve sivil olup olmadığı inceleniyor.
Niyeti ve üzerinde cephane olup olmadığı belirleniyor.
Elbette bütün bunlar dakikalar içinde oluyor.
F-16'lar yakın takip sonucu uçan cismin sivil olmadığını ve rotasını "TEŞHİS" ediyor.
Bu sırada protokolün son aşaması "İMHA"ya geçiliyor.
Verilen emirler açık olduğu için, önce sivil havacılığın uçuş rotalarına bakılıyor.
Güvenli an belirleniyor.
Sonra vurulması halinde dağılacak parçaların sivil yerleşim bölgelerine düşmemesi için uygun bir alan aranıyor.
Uygun alan bulunduğu an da "İMHA" gerçekleşiyor.
Olayın teknik gelişimi böyle.
Yani Türk Silahlı Kuvvetleri'nin bir savunma zafiyeti söz konusu değil.
Tamamıyla protokol kurallarına göre hareket edilip imha ediliyor.
Ayrıca;
İHA'nın sınırlarımıza girmeden tespit edilmesi önemlidir.
S-400 TARTIŞMALARISIRASINDABİR DENEME Mİ
Buraya kadar gerçekleri aktardım.
Ama böyle olaylarda "komplo teorisi" çok olur.
Eğer gizemli İHA Karadeniz'de süren "Rusya-Ukrayna İHA savaşları" sırasında kontrolden çıkan bir İHA değilse;
Acaba birileri Türkiye'nin "hava savunmasını test mi etmek istedi" sorusu akla geliyor.
Haberin DevamıTürkiye'nin S-400 sistemini geri vereceği söylentilerinin yoğunlaştığı bir dönemde böyle bir "test"in ortaya çıkması elbette soru işaretlerini ve komplo teorilerini de tetikliyor.
Artık öyle bir dünyadayız ki.
Öyle bir dönemdeyiz ki.
Silah satışlarının, vekalet savaşlarının, enerji paylaşım savaşlarının en keskin dönemidir bu.
Her türlü tuzağa hazır olmak zorundayız.
İSRAİL-MISIR ENERJİ ANLAŞMASI
Enerji paylaşım savaşları demişken bir haberin daha altını çizmem gerekiyor.
O da şudur:
"İsrail Ba

4