Helikopterden son uyarı

Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, Bursa'dan Gemlik Körfezi'ne doğru havalanıp Nilüfer Çayı üzerinden İznik Gölü'ne doğru yaptığı helikopter denetiminden sonra çok önemli bir uyarı yapıyor...

1. Gölleri, denizleri, nehirleri kirletenlere son bir uyarı. Bakan Kurum'a "Bu açıklamanız bir son uyarı gibi olmuş" dedim.

Açık konuştu: "Türkiye genelinde çok ciddi denetimler yapıyoruz. Biz söyleyeceğimizi söyledik. Onlar bakalım gereğini yapacak mı"

Murat Kurum'un yalnızca deprem konutlarıyla uğraşıp çevre kirliliğini ikinci plana aldığını zannedenlere söylüyorum.

Bu açıklamaya dikkat edin. Devam edelim.

Marmara'ya musallat olan müsilajla birlikte bakanlık bürokratları bu bölgede yıllardır çok sıkı denetimler yapıyorlar.

Cezalar kesiliyor. Uyarılar yapılıyor. Yıllardır bunları yazıyorum. Ama bakıyorum hâlâ ısrarla kirletenler var. Hâlâ üç kuruş daha fazla kazanmak için arıtma tesisi yapmaktan kaçanlar, "Cezayı öder devam ederiz" diyenler, kaçak fabrikaları kuranlar var. Bu pazar konumuz bu:
2. 'USLANMAYAN ÇEVRE DÜŞMANLARI'

Haberin Devamı

Önce Bakan Murat Kurum'un helikopterle denetimden sonra söylediği şu sözleri aktarıyorum: "Tüm belediyelerimizden vakit geçirmeden, artık çok geç olmadan doğamıza verdiğimiz sözleri yerine getirmelerini bekliyorum. Müsilaj ve benzeri sorunların yeniden yaşanmaması için söz verilen atık su arıtma tesisleri artık yapılmalı. Burada bekleyecek bir zaman kalmadı."

Evet arkadaşlar bana göre bu bir "son uyarı"dır... Çünkü devamında şu sözler var: "Marmara'da olduğu gibi burada da önlemlerimizi alacak, denetimleri çok daha yoğun yapacak ve her türlü yaptırımları uygulamaktan geri durmayacağız."
3. YİNE BURSA NİLÜFER ÇAYI

Bakan Kurum'un helikopterle gezdiği yer, Nilüfer Çayı ve Gemlik Körfezi ile İznik Gölü'nün çevresidir. Nilüfer Çayı'nı kirleten sanayi tesislerine kaç kez ceza kesildiğini ben yazdım. Kaç kez mühürlendiler.

Örnek mi Buyrun: Bu yazıyı 18 Şubat 2024'te yazmışım: Aktardığım olayların tamamı DHA'dan alınmıştır.

Yıllara göre doğayı katleden bu seri katillerin kirli sicilidir bu yazı:

Haberin Devamı

Yıl 2018: Pırıl pırıl akan dere katran karası olmuş. Köylüler isyanda. Bitkiler kuruyor. Domatesler, biberler çürüyor. Balıklar, böcekler ölüyor. Köylüler şikâyet ediyor. Çevre Bakanlığı'ndan yetkililer geliyor. Dereden örnekler alınıyor. Kimyasal kirlenme... Zehir... Çevredeki fabrikalara denetleme. Cezalar kesiliyor...

YIL 2019: Köylülerin şikâyeti ve yine haberler: "Kocaeli'nin Başiskele ilçesinde bulunan ve daha önce defalarca kez kimyasal atıklarla kirletilen Kilez Deresi yine rezil halde. Vezirçiftliği Mahalle Muhtarı Bahattin Aktepe, kirlenen dere yüzünden evlerinde kapı pencere açamadıklarını ifade etti. Bakanlık soruşturma açtı."

YIL 2020:Samanlı'dan Deliçay geçiyor. Bu çay Nilüfer Deresi'yle buluşup Marmara Denizi'ne yöneliyor. Bu çayda canlıların olması gerekirken, artık elinizi soksanız eliniz yara içinde çıkar ve hasta olursunuz. Çevredeki fabrikalar sularını buraya olduğu gibi tahliye ediyor. Su şu an kırmızı ve sıcak akmakta.

Haberin Devamı

YIL 2021: "Nilüfer Çayı, Bursa'ya hayat veren bir çay. Uludağ'dan tertemiz bir şekilde başlayan yolculuğu, şehir merkezine girdiğinde su değil kimyasal atık haline geliyor."

YIL 2022: "Bursa'da tarım arazilerine hayat veren Nilüfer Çayı'ndan alınan numunelerin analiz sonuçlarında 4'üncü derece kirlilik çıktı. Özellikle kimyasal boya içeriklerinin suya karıştığını belirten Doç. Dr. Barış Bülent Aşık, 'O senenin moda rengi neyse, Nilüfer Çayı da o renk akıyor.'"

YIL 2023: "Uludağ'dan başlayıp Marmara Denizi'ne dökülen, yaklaşık 100 kilometrelik Nilüfer Çayı'ndan ayrılarak bahçe ve bostanlar arasından geçen Demirtaş Deresi, bırakılan kimyasal atıklar nedeniyle turuncuya boyandı.

Haberin Devamı

4. ZEHİRLİ SİCİL

İşte yıllara göre o zehirli sicil budur. Şimdi neden "son uyarı" dediğim anlaşılıyor mu