Banka hesaplarında köstebek kuşkusu
Bir süre önce Nur Hanım'ın bir büyük bankadaki hesabının nasıl ele geçirildiğini... Şeytani bir planla nasıl dolandırıldığını yazmıştım.
O hâlâ parasını geri almaya uğraşıyor. Bankadan da "çıt" yok. Ama o yazı üzerine o kadar çok hikâye duydum ki.. Banka hesapları ele geçirilip dolandırılan yalnızca Nur Hanım değil.
O kadar çok dolandırılan var ki.
İnsanlar bu sahtekârlara neden inanıyor. Çünkü "bankasına güveniyor". Çünkü arayan dolandırıcılar kurbanlarının hesaplarıyla ilgili o kadar doğru bilgiler veriyor ki.
Kaç parası olduğu. En son kime transfer yaptığı gibi, başkasının bilmesine imkân olmayan bilgiler.
Yani... Yalnızca yetkili banka personelinin bileceği bilgiler.
Olayın özeti şuydu:
Nur Hanım'a bir telefon geliyor:
-Nur Hanım, ... Bankası'nın genel müdürlüğünden arıyoruz. Gördüğümüz kadarıyla sizin sigortanız olmasına rağmen kullanmıyorsunuz.
-Ne sigortası.
-Hesaplarınız için sigorta. Kullanmadığınız için 2 bin lira prim iadesi var. Bunu size göndereceğiz. Hesabı da kapatacağız. Ancak sigorta ve hesap size ait olduğu için sigorta şirketine sizin para göndermeniz gerekiyor. Biz şimdi sizin hesabınıza 200 bin lira göndereceğiz. Siz de o parayı sigorta şirketinin şu hesabına göndereceksiniz.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıNur Hanım biraz tereddüt edince; Karşı taraftaki ses, Nur Hanım'ın hesaplarıyla ilgili detayları saymaya başlıyor.
Dolandırıcılık işte bu.
Sonradan anlaşılıyor ki, Nur Hanım'ın hesabına gelen para, vadeli hesabından alınmış ve vadesiz hesabına aktarılmış. Yani kendi parası.
Olay şimdi davalık. Banka parayı ödemiyor.
Adam bankanın hesaplarına girmiş. Vadeli hesaptan vadesiz hesaba transfer yapabiliyor. Oysa bankanın en önemli özelliği güvenilir olması değil midir
Ben bunları yazınca o kadar çok benzeri olay duymaya başladım ki.
Adamlar mafya. Bir garibana tehditle hesap açtırıyorlar. Sigorta diye gönderdiğiniz hesap o garibanın açtığı hesap. Paralar o hesaba geliyor. Sonra hesaplardan çekiliyor. Jandarma hesap sahibini buluyor. Ama garibanın biri..
SİBER POLİS PEŞLERİNDE
Buradaki asıl soru şu: Bu dolandırıcılar bankanın gizli hesaplarına nasıl ulaşıyor.
İçeride bir köstebek mi var
Yoksa içeriden birisi tehditle organize mi ediliyor
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıSonuçta içeriden bilgi olduğu kesin. Yani bir köstebek var. Benzeri çok fazla olay yaşanıyor. Ama ne yazık ki banka en ufak sorumluluk almıyor.
Parasını kaybeden kişi bankanın bu pervasızlığı karşısında çıldıracak gibi oluyor.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın bu tür konularda çok hassas olduğunu biliyorum. Polis-jandarma dolandırıcılıklara karşı ciddi operasyonlar yapıyor.
Umarım bunları da yakalar. Bankaların sorumluluğuyla ilgili de Bankalar Birliği bir karar alır.
BİR KULAKTAN DOLMA "BİLGİ"NE KRİZLERE YOL AÇIYOR
Koskoca Türkiye Büyük Millet Meclisi.
Günlerdir bir tartışmayla, bir suçlamayla çalkalanıyor. Milli Savunma Komisyonu Başkanı Hulusi Akar'ın "önergeyi talimatla reddetti" iddiası genel kurula kadar geliyor.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıTartışmalar. Suçlamalar. Peki olayın aslı ne
Komisyondaki oturum sırasında Akar'ın yanındaki uzman "daha önceden iki önerge verildi" diyor.
Akar da "diğeri nerede" diye soruyor. Bu sırada mikrofon açık kalmış.
İşte bütün tartışma uzmanın Akar'a verdiği cevaptan çıkıyor.
Uzman: "B.... Geldi..." diyor. Burada kelimeyi noktaladım. Çünkü tam anlaşılmıyor. Konuşmalar videoda yayınlanınca muhalefet kelimenin noktalı bölümünü"bilgi geldi" olarak yorumluyor. Ve kıyamet kopuyor.