Aslı, köyünü nasıl kurtardı En küçük alev savaşçısı

Bu pazar size 5 yaşındaki Aslı'nın köyünü yangından nasıl kurtardığını anlatacağım.

Bu pazar size 5 yaşındaki Aslı'nın köyünü yangından nasıl kurtardığını anlatacağım.

Burdur'un İğdeli Köyü'ndeyiz.

5 yaşındaki Aslı, bahçede oynarken az ilerideki dumanı görüyor. Önce oyuna devam ediyor. Ama bakıyor ki dumanlar büyüyor. Orada iki boş ev var.

Hemen eve koşuyor; "Yangın... Yangın..."

O sırada uyuyan babaannesini uyandırıyor.

"Babaanne hemen 112 Acil servisini arayalım. Yangın..."

112'yi öğrenmişti bir kere.

Hemen 112 arandı. İtfaiye geldi.

ŞU OTURUŞA BAKAR MISINIZ

Yangın yayılmadan söndürüldü. Köy kurtuldu. Ve bir süre sonra Burdur İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Ballak geldi.

Aslı'yı kucağına aldı:

"Aferin kızıma, köyünü kurtardın."

Ertesi gün Aslı Gül, İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Bey'in makamındaydı.

Öyle mutlu, öyle gururluydu ki...

Köyünü kurtarmış bir kahraman edasıyla oturdu koltuğa.

Haberin Devamı

Müdür Bey, herkesin huzurunda bir konuşma yaptı: "Aslı, dumanı görür görmez hemen uyuyan babaannesini uyandırarak acil çağrı merkezini arattırdı. Aslı sayesinde neredeyse bir köy yanmaktan kurtulmuş oldu. İğdeli Köyü'ndeki evlerin neredeyse hepsi ahşap ve evler birbirine eklentili. Belediye Başkanımızın talimatıyla Aslı'nın bu davranışı itfaiye müdürlüğümüzce ödüllendirildi."

Sonra Aslı okula başlayacağı için bir eğitim seti, tablet ve giysiler hediye edildi.

Bunca yangının, alevlerin, cayır cayır yanan ağaçlarımızın, çığlık çığlığa ölen hayvanlarımızın acısı arasında Aslı bana serin bir mutluluk gibi geldi.

Size helal olsun Burdur Belediye Başkanı Ali Orkun Ercengiz.

Ve küçük Aslı'yı makamında gururlandıran İtfaiye Müdürü Mehmet Ali Bey... İyi ki varsınız.

Lütfen önümüzdeki 23 Nisan'da Aslı'yı koltuğunuza oturtun.

Yanan ağaçların yerine fidanlar gelecek.

Ormanlarımızı da böyle bilinçlendirilmiş Aslı gibi fidanlarımız koruyacak.

Canım kızım Aslı...

Daha bu yaşında köyünü kurtardın.

Bahtın açık olsun.


YORGUN SAVAŞÇILAR

Burdur'dan İzmir Menderes'e geçiyoruz. Rüzgârın önüne kattığı alevler; zeytinlikleri, meşeleri kavurup yükseldikçe yükseliyordu. Yol kenarından alevlerin yay gibi kıvrıldığı bölgeye doğru gelen ormancılar yorgundu.

Haberin Devamı

Yatağan'dan beri uyku yok, durak yok.

Hava kararınca helikopterlerden umut kesiliyor, iş ormancılara kalıyordu.

"Son bir gayret!" dediler.

Ve böylece daldılar alevlerin arasına. Sabaha kadar mücadele... Bir ekip kazıyor, diğeri suyu basıyor.

Kolay değil, cehennemle savaşıyorlar. İşte size seçtiğim bu fotoğraflar o gecenin sabahı çekildi.

Hemen ileride müdürler vardı. Tam uyandıracaklardı;

"Dokunmayın" dedi şef,

"Aslanıma dokunmayın, dinlensin, yorgun savaşçılarım."

Ormancının yangınla mücadelesi, o melek kalpleriyle cehennemin üzerine gitmektir aslında.