ABD F-22'ler için 'İncirlik' dedi mi
Haber şu: "İran-İsrail gerilimi için ABD bölgeye F-22'ler gönderdi."
F-22 Raptor. Türkçesi yırtıcı kuş... En gelişmiş görünmez ölüm makinesi.
Bu haberi görünce gerilere gittim.
Ankara'da gazetecilik yaptığımız günlere.
Körfez Savaşı günlerine.
ABD ve koalisyon güçleri Kuveyt'i işgal eden Saddam'ı devirmek için harekete geçmişlerdi.
Denizden, karadan ve havadan.
Kara ve hava için en yakın yer Türkiye idi.
İncirlik. Ve Türkiye'nin Irak sınırı.
ABD Irak'ın kuzeyine hava indirmesi yaparsa kayıp vereceğini bildiği için Türkiye'den kara yoluyla girmek istiyordu.
Yani Türkiye'den de bir "cephe" açma niyeti vardı.
Toplantılar yapılıyor, gizli görüşmeler oluyordu.
"Türkiye'den cephe açılacak mı"
Ankara'daki gazete büroları alarma geçmişti.
Dışişleri ve Milli Savunma Bakanlıkları, Başbakanlık, özetle her haber kaynağı aranıyordu.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıCumhurbaşkanı Özal'ın kapısı önünde bekleyen muhabirler 24 saat vardiya tutuyordu.
Hep aynı soru:
"Sayın Bakanım İncirlik'e mi geldiler"
"Efendim, kara geçiş izni verildi mi Kapı açılacak mı"
Körfez Savaşı'nın en sıcak günleriydi. ABD uçak gemileri Körfez'e dayanmıştı.
Rahmetli Ali Bozer Dışişleri Bakanı'ydı. Ankara'da bir toplantı olmuş.
Ve şu bilgi kulaktan kulağa yayılıyordu:
"Türkiye ABD birliklerine Irak'ın kuzeyinden geçiş izni verdi. Cephe açılıyor."
Yer yerinden oynuyordu.
İstanbul yazı işleri, Ankara bürolarını sıkıştırıyor. "Baskı bitiyor, bilgi verin" diye bastırıyordu.
Bizim Hürriyet'in bürosu da neredeyse kaynıyordu. Kimse eve gitmemişti.
Gece 00.30 gibi Ali Bozer'e ulaşabilmiştim.
Uçağa biniyordu.
Tek cümle sorabildim:
-Sayın Bakanım izin verdik mi
-'Hayır...'
Dedi ve telefon kapandı.
Ali Bozer müthiş kibar bir insandı. Yıllar sonra o telefonu "iyi geceler" demeden kapattığı için çok üzüldüğünü söylemişti.
Nur içinde yatsın.
Geldik bugüne.
Bu kadar hikâyeyi şunun için anlatıyorum.
Yine Ortadoğu'da bir gerginlik.
Yine Irak, Suriye karışmış.
Yine İsrail-İran savaşın eşiğinde.
Ve yine ABD bölgeye savaş uçakları ve kuvvet gönderiyor.
Ve yine ABD Savunma Bakanı 7 Ağustos'ta şu açıklamayı yapıyor:
"Korumamızı güçlendirmek, İsrail'in savunmasına olan bağlılığımızı güçlendirmek ve herhangi bir acil duruma yanıt vermeye hazır olmak için askeri duruşumuzu güçlendiriyoruz. Ortadoğu'ya ek bir avcı filosu gönderiyoruz."
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıAma bakın bugün hiçbir gazeteci sormuyor:
Ve artık kimse "İncirlik"i hatırlamıyor.
Gelen uçaklar 5'inci nesil savaş uçakları.
Nereye uçtukları, nerede konuşlandıkları belli değil.
Ama eminim İncirlik'te değiller.
Muhtemeldir ki, Yunanistan, Güney Kıbrıs, Ürdün, Irak ya da Suriye'deki bir hava üssüne geldiler.
Belki bir uçak gemisinde bekliyorlar. Ama Türkiye'de "İncirlik" diye bir beklenti ya da soru yok.
Çünkü. Türkiye ile ABD ilişkileri eskisi gibi değil.
Yani ABD'nin anladığı anlamdaki "stratejik ortaklık" yok.
Neydi o stratejik ortaklık
ABD'nin anladığı:
"Ben stratejiyi yaparım, sen ortak olursun."
Ama artık öyle değil.
Türkiye'nin de bir "stratejik duruşu" var.
strong class'read-more-detail'Haberin DevamıBu yüzden de artık kimse "İncirlik sorusu" sormuyor.
Ve aynı saatlerde öğreniyorum ki; Filistin Devlet Başkanı Abbas 14 Ağustos'ta Türkiye'ye geliyor. Abbas önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından kabul edilecek. Ertesi gün TBMM'de bir konuşma yapacak.
Ve umarım;
Bu konuşmalar, füzelerden, roketlerden, jetlerden daha etkili olur.
Ve umarım; İnsanlığın kanadığı, en utanmazın bile utandığı İsrail saldırıları son bulur.