Dün Türktü bugün CIA

Saçma sapan bir tartışmamız daha oldu. Kemal Kılıçdaroğlu, atıl durumdaki Atatürk Havalimanı'nın binalarını Havacılık ve Uzay Merkezi olarak değerlendirmeyi planladıklarını söyledi. Bunu da ABD'deki bir Türk şirketi ile yapacaklarını söyledi ve tartışma başladı. Tartışmanın bir tarafında Baykar'ın yönetici ve ortaklarından Haluk Bayraktar, diğer tarafında ise CHP Genel Başkanı. Haluk Bayraktar, tüm Türkiye'nin gurur duyduğu ve her siyasetçinin desteklediği önemli bir savunma sanayi şirketinin yöneticisi olarak kalmaktansa, siyasetin bir tarafının temsilcisi olmak gibi bir tavır içine girmeyi tercih etmiş görünüyor. Ve bu yüzden de, Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu projesine "Burada bunca yerli şirket varken, niye bir Amerikalı şirket" diye çıkıştı ve "Teknofest'i tebrik edeceğine, 'Amerikalı şirkete veririm' diyor" diye sert biçimde eleştirdi. Oysa Kılıçdaroğlu'nun Havacılık ve Uzay Merkezi kurmak için destek alacağını söylediği Amerikalı şirket aslında Türklere ait. Ve yakın zamana kadar hükümete yakın medyanın "Türklerin gururu" olarak tanımladığı bir şirket. Hatta bugün Kılıçdaroğlu'nu Sierra Nevada ile Türkiye'de havacılık ve uzay sanayii alanında iş yapmakla eleştiren Haluk Bayraktar'ın bile bu şirketin sahiplerini öven sosyal medya paylaşımları var. Ve haksız da değil. O şirket Sierra Nevada Corporation. Şirketin Başkanı Eren Özmen, CEO'su ise eşi Fatih Özmen. ABD'de havacılık ve uzay sanayii alanlarında giderek daha yetkin hale gelen ve ABD hükümetinden pek çok proje alan bir şirketin sahipleri iki Türk. Dahası Türkiye'de küçük iş jeti üretimi konusunda önemli bir gelişme kaydetmiş bir gruba yatırım planları yaptıklarını da duyuyoruz. Yani oldukça Türkler. Ve hepimiz eminiz ki, eğer Sierra Nevada'yı Türkiye'de yatırım ve işbirliği yapmaya ikna eden Kılıçdaroğlu değil de, iktidar kanadı olsa idi, bugün bu işbirliği büyük bir olay, iki müthiş Türk'ün ülkelerine yaptığı dev yatırım, tersine beyin göçünün çok önemli bir örneği olarak pazarlanırdı. Ama Özmenleri Türkiye'de iş yapmaya ikna eden muhalefet olunca, dün övülen Özmenler de bir anda "CIA şirketi" oluverdi. Haluk Bey de, CIA şirketini öven adam durumuna düşürdü kendini. Oysa eğer Kılıçdaroğlu bu açıklaması nedeniyle eleştirilecekse "Beyefendi bir karar verin. Atatürk Havalimanı'nı yeniden uçuşlara mı açacaksınız, yoksa havacılık ve uzay merkezi mi yapacaksınız" demek daha uygun olurdu. Madem orası bu kadar önemli idi! NOT: Baykar'la ilgili geçmişte yazdıklarım ortada. Bu şirketin yöneticilerini devlet adamlarından daha iyi koruyun diye yazdım. Haluk Bayraktar yıllar önce Teke Tek'e çıkacaktı. Son anda iptal etti. Gayet anlayışla karşıladım. Habertürk'te başka bir program için geldiğinde karşılaştığımız zaman "Çok önemli işler yapıyorsunuz, daha önemlilerini de yapacaksınız. Gurur duyuyoruz" dedim. Ben Baykar'ı bir siyasi partinin uzantısı olarak değil, Türkiye'nin bir değeri olarak görmeyi tercih ediyorum. Linç ve eleştiri YAZARLAR Giriş: 30.04.2023 - 12:38 Güncelleme: 30.04.2023 - 12:38 ABONE OL Bir alkollü içki şirketinin reklamını eleştirenler kervanına Bergüzar Korel de katılıp reklamın içeriğini sert biçimde eleştirdi. Olabilir. Fikridir. Eleştirebilir. Hakkıdır. Hatta eleştirinin iyisi sert olanıdır. Daha sonra başka bir grup da, Bergüzar Korel'in bu eleştirisini eleştirmeye ve Bergüzar Korel'e yüklenmeye başladılar. Bunun üzerine Bergüzar Korel isyan etti. "Linç ediliyorum" dedi. Bak işte bu olmadı. Kimin haklı olduğundan tamamen bağımsız olarak, eleştirmeyi kendinde hak görüyorsan, eleştirilmeyi de başkalarının hakkı olarak görmek zorundasın. Sen nasıl o reklamı beğenmeme ve bunu açıklama hakkını kullanıyorsan, bir başkası da senin beğenmemeni beğenmeme ve bunu açıklamanı eleştirme hakkına sahiptir. Buna linç denmez. Sen yaptığın bir hareket, giydiğin bir kıyafet, özel hayatınla ilgili bir şeyden dolayı hakarete uğruyor, bu nedenle saldırılara maruz kalıyor olsa idin,