Bu faturalar size rücu eder

Dün yazamadım, kusura bakmayın. Kızımın okuluna dönmeden önce evdeki son günüydü. Her dakikamı onunla beraber geçirmek istedim. Çocuklar büyüyor, onları giderek daha az görüyoruz ve annemin bana yıllardır ettiği sitemlerini daha iyi anlar hale geliyorum. O yüzden kusura bakmayın. Dün onu tayyare meydanına bıraktıktan sonra eve dönerken, posta kutusunda uzun zamandır heyecanla beklediğim faturayı buldum. Elektrik faturasını. Malum 1 Ocak itibarıyla elektriği zammı gelmişti ama gelecek olan fatura Aralık ayının faturasıydı. Yani zamdan önce satın aldığımız elektrikti. Acaba zamdan önce satın alıp kullandığımız elektriğe de zamlı tarife uygulanacak mıydı! "Sayaçları 31 Aralık'ta okumadıklarına göre kesin zamsız döneme de zamlı fiyat isteyeceklerdir" diye yazmıştım zaten. Pek çok okur günlerdir "Aralık ayı harcamasının da zamlı tarifeden faturalandığını" iddia eden mailler atıyordu iletişim adresime. Ben de heyecanla faturama baktım. Aralık 8 ila Ocak 11 arasındaki dönemi kapsıyordu. Yani 23 gün eski tarifeden, 11 gün yeni tarifeden olmalıydı. Ama böyle bir ayrım gözükmüyordu faturada. Harcamanın tamamı tek bir tarife üzerinden ücretlendirilmişti. Yüzde 25'in üzerinde bir oranda da vergi ve fonlar kalemi vardı. Ve toplamda geçen ay ödediğimin hemen hemen 2 misli bir fatura. İktidar sahiplerinin haberi olsun ki, bu faturalar can yakar. Ve bu faturalar için ortalıkta kürsülerden suçlayacağınız "Teröristler" ya da "Dış güçler" veya "Üst akıllar" yoktur. Fahiş zam yapan elektrik şirketlerini polise ya da jandarmaya bastırıp, yalandan şov bile yapamazsınız. Bugün tek başına yaşayan bir emeklinin elektrik faturası 200 TL'nin altına inemiyorsa, ucuz tarifeden verdiğiniz 170 kilovat saatlik enerji bugünün elektro dünyasında komik kalıyorsa emin olun bu faturayı sadece gariban vatandaş ödemez. Hiç sevmediğim ve ucuzlaştırdığınız bir kelime ama bunun bir "bedeli" vardır. "Vatandaş ödüyor bize ne" diye düşündüğünüz çok belli. Vatandaş o bedeli size rücu edecektir. Sandıkta fatura bulursanız, hiç şaşırmayın. Karı koca bilimsel eğitim kurbanı mı! 2Paylaşım YAZARLAR 16.01.2022 - 11:35 Güncelleme: 16.01.2022 - 11:35 Dünün geyiği sosyal medyada dolaşan bir haberdi. "Cinci Hoca, kendisine gelen karı kocaya büyü bozma bahanesiyle tecavüz etmiş." Olayın gelişimi şöyle. Vallahi kimsenin cinsel hayatına ve fantezilerine karışmak haddimiz değil ama gözünüzde yanlış şeyler canlandırmayın. Önce kadına tecavüz etmiş. Sonra durumu öğrenip "Karıma ne yaptın" diyen adama "Sende de büyü var" demiş. Haber yeni mi değil mi anlamadım. Yani bir süre önce de olmuş olabilir ama zamandan bağımsız olarak şaşırtıcı ya da beklenmedik değil. Daha önce de bir tarikat şeyhinin müridi olan karı kocaları ayrı ayrı ve beraberce "badelediğine" tanık olmuştuk. Yani elbette gözümüzle görmemiştik ama yargı aşamasında bunlar ortaya çıkmıştı. Belli ki bunlar var, olmayan şeyler değil. Hatta galiba sıklıkta olan şeyler. Bunlar kişilerin arzusu dahilinde oluyorsa, karışmak kimseye düşmez. Fantastik bir cinsel hayata sahip olmak suç değil. Ekstrem zevkler peşinde koşabilirler. Biseksüellik orada da olabilir. Benim sadece tek bir korkum var. Yarın birtakım mevkutelerin ve sözde alimlerin ortaya çıkıp "Cinci hoca laik eğitimin kurbanı, fen dersleri yüzünden bu hale geldi" demeleri. Çünkü bunların anlayışına göre fen olmasa, bilim olmasa sorun olmayacak. Bunlar Cern'de çarpıştırılan şeylerin ne olduğunu düşünüyorlar acaba! Ya bilim ya fukaralık 2Paylaşım YAZARLAR 16.01.2022 - 11:35 Güncelleme: 16.01.2022 - 11:35 Ben bilim dedikçe "Siyasetten kaçmak için bilime sığınıyorsun" diyerek suçlayanlar acaba bu haberleri okuyorlar mı! Üstelik ben yıllardır bilim programı yaptıkça beni suçlayanlar, iktidar değil, kendini muhalif zannedenler. Hatta şimdilerde pek meşhur olan bir tanesi bilim programı yaptığım için beni tehdit etmişti. Ben de ona küfretmiştim. Okuyorlar mı dediğim haberlerin sonuncusu şu. "İki Türk asıllı Alman'ın