Bir şarkıdan darbe mağduriyeti çıkar mı!

Abuk sabuk, kimseye faydası olmayan konulara girmeyeyim, oralarda oluşturulan "suni gündem"lere dalmayayım diyorum ama kaçmak ne mümkün. Ben açsam onlar beni buluyor, ben yazmasam siz "Niye yazmıyorsun" diyorsunuz. Mesela Tarkan Tevetoğlu'nun şarkısı. Vallahi de, billahi de bununla ilgili bir şey yazmayı düşünmüyordum. Şarkıyı yayınlandığı gece dinledim. Açık söyleyeyim, siyasi bir mesaj olduğunu düşünmedim. Genel olarak milletçe üstümüze binen, hatta dünyayı bile kıskıvrak esir alan son zamanlardaki karamsarlığa, hastalıklara, umutsuzluklara genel bir isyan ve bir moral verme hali olarak düşündüm. Benim sık sık kullandığım "Bu da geçer ya hu!"nun bir versiyonu gibi algıladım. Sonra sosyal medyadaki tartışmaları izledim. Şarkının sözlerinin AK Parti iktidarını hedef aldığını, Erdoğan'dan söz ettiğini iddia eden iktidar yanlılarının bakış açısını gördüm. Şarkıyı bir de o kulakla dinledim. Dedim ki, "olabilir". Sonra Tarkan bir açıklama yaptı ve şarkıya benim ilk duyduğumda yüklediğim anlamı yükledi. İktidar yanlıları bunu "Geri adım, geri vites" olarak yorumladı. Velev ki, geri vites yapmış olsun, velev ki, aslında bu şarkıyı iktidara yönelik olarak yazmış olsun, velev ki, "Geççek" dediği AK Parti iktidarı olsun. Diyemez mi kardeşim! İktidarı destekleyen sanatçı olabiliyorsa, iktidarı desteklemeyen, eleştiren ve gitmesini dört gözle bekleyen, bu günlerin geçmesini isteyen sanatçı da olamaz mı! Herkes biat etmek zorunda mı! Birisi de "Geççek" desin. Ne olmuş yani. Başka türlü düşünmek, başka siyaseti benimsemek, ülkenin kötü yönetildiğini söylemek yasak mı, suç mu! Tarkan'ın "Geççek"ini beğenmiyorsanız, siz de bir AK Parti'ye yardım konseri düzenlersiniz. Yavuz Bingöl, Serdar Ortaç, Bülent Ersoy, Mustafa Ceceli, Hülya Avşar, Bülent Ersoy, Mustafa Sandal, Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu üyesi Orhan Gencebay'ın Mısırlı bir besteciden uyarlayacağı "Geçmiycek işte geçmiycek" adlı eseri seslendirirler olur biter. Bu kadar kızmaya, bir şarkıdan neredeyse bir darbe girişimi mağduriyeti yaratmaya çalışmaya gerek yok anlayacağınız. Sonuçta şarkı bu. Üstelik Sezen Aksu da söylemişti yıllar evvel, "Geçer geçer, daha öncekiler gibi, bu da geçer neler neler geçmedi ki!" diye. Üstelik de o zamanlar Sezen Aksu hayli AK Partili idi. Komşu komşu hu! YAZARLAR 19.02.2022 - 10:28 Güncelleme: 19.02.2022 - 10:28 Bir süre önce Suriyeli göçmenler ile Türkler arasında tatsız olaylara sahne olan Ankara'nın Altındağ ilçesinde "seyrekleştirme" çalışması başlatılmış. İlçede oturan Suriyelilerin bazıları başka semtlere hatta başka illere naklediliyormuş. İlçenin bir "Suriye ilçesi" olmasını önlemek, bir "Suriyeli gettosu" yaratılmasının önüne geçilmeye çalışılıyormuş. Bence çok doğru bir iş yapıyorlar. Mümkün olan her yerde bunu yapmak gerek. Mesela Kilis'te yapamazsınız. Orada Suriyeliler çoğunlukta zaten. Türkler Türk gettolarında yaşıyor orada. Keza Hatay'da, keza Gaziantep'te. Ama İstanbul'da da yapılabilir. Bazı bölgelerde seyrekleştirme gerekir. Fatih'in bazı semtlerinde, Beylikdüzü'nde, Esenyurt'ta mesela. Buralarda yaşayan Suriyeli aileleri başka yerlere dağıtmak, İstanbul'da da bir gettolaşmayı engellemek şart. Nereye taşınabilirler bilmiyorum. Ama mesela şöyle 15-20 kişilik bir Suriyeli aileyi Nagehan Alçı'nın oturduğu apartmana, yine böyle kalabalık bir aileyi Nevşin Mengü'nün yanındaki daireye taşıyabilirsiniz. Böyle bir şey yaparsanız eğer, her ikisinin de kirası benden. Söz. Giden hekimlerimizin yerine gelene bak YAZARLAR 19.02.2022 - 10:28 Güncelleme: 19.02.2022 - 10:28 Tarkan'a kızıyorsunuz ama söyleyin bu da mı "Geçmesin". Olay yeri Tunceli. Tunceli Pertek Devlet Hastanesi'nde görevli bir doktor, kadın hastasını taciz ettiği için tutuklanmış. Peki doktor nereli Pakistanlı. Tunceli'ye