Savunma

Son dönemde Cumhuriyet Halk Partisi'nde ilginç gelişmeler yaşanıyor... Bir vatandaş olarak tüm bu hengameyi ibretle izliyorum.

Kendini, 'Cumhuriyetin Kurucusu', 'Atatürk'ün Partisi' gibi sözlerle konumlandıran, 100 yılı devirmiş bir parti, 'yolsuzluk, hırsızlık, hile, parayla oy alma' gibi yüz kızartıcı suç isnatlarıyla anılıyor...

Parti içinden isimler, kendi mensupları için ağza alınmayacak hakaretler yapıyor.

Ancak daha ilginç olanı, CHP'lilerin bundan hiç rahatsız olmadıkları görüntüsü...

Nasıl mı Anlatalım...

İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile başlayan yolsuzluk soruşturmaları sonrası, hem CHP Genel Başkanı Özgür Özel'i, hem de diğer CHP sözcülerini dikkatlice izledim...

Sonra CHP'ye yandaş gazete ve gazetecileri takip ettim...

Beklediğim tek şey vardı; "Biz asla yolsuzluk yapmadık, iddialar asılsızdır, işte belgesi budur..." demeleri...

Hiçbiri bunu demedi... İddialarla ilgili konuşan olmadı... Konuyu 'siyasi' deyip kapattılar. Sokaklara çağırdıkları insanları da böyle manipüle ettiler. Yolsuzlukları yazan medya kuruluşlarını tehdit ettiler.

Sonra...

Kendi arkadaşları, bürokratları, birebir iş tutukları insanlar çıkıp itirafçı oldu. Hepsi yolsuzluk iddialarını detaylarıyla, delilleriyle anlattı. Ama parti sözcüleri ve medyaları çıkıp 'Bu insanlar doğru söylemiyor' demedi.

Rüşvet görüntüleri, para alma verme videoları ortaya çıktı...

Yine ne CHP yöneticileri, ne de suçlananlar bu görüntüler için 'Doğru değil aslı şudur' savunması yaptı.

Duruşmalar başlayınca gerçekler ortaya çıkacak ve biz de öğreneceğiz.

Ardından kurultay ile ilgili iddialar yine eski bir belediye başkanları tarafından yargıya taşındı. Delege pazarı kurulduğu iddia edildi. Dava süreci devam ediyor.

Çıkıp, "Bu Kurultay'da hukuka aykırı hiçbirşey olmamıştır" diyen bir CHP yöneticisi görmedik. Konuyu yine 'siyasi dava'ya bağladılar. Oysa davayı açan da davalı da CHP'li...

Şimdi de İstanbul...

CHP'li delegeler şikayetçi oldu, delilleri sundu, mahkeme inceledi ve bir 'ara karar'