SOSYAL medyada bir video dolaşıyor...
Yıl 2040... Anne ve babalar çocuklarıyla bir belgesel izliyor...
Gazze'deki soykırımın görüntüleri var. Belgesel bitiyor ve çocuklar anne babalarına her dilde aynı soruları soruyor:
"Bütün bunlar gerçekten oldu mu" "Neden hiçbir şey yapmadınız" "Öylece durup izlediniz mi
"Çocuklar öldürülürken siz nasıl rahat uyudunuz" Bu soruların cevabını bugün veremezken, 2040'ı görürsek çocuklarımıza, torunlarımıza yaşananları ve dünyanın sessizliğini hangi söz ile anlatabileceğiz
Binlerce çocuk, kadın yaşlı genç, hasılı 'masum insanlar' vahşice öldürülüyor, aç susuz, evsiz bırakılıyor. Oturup film gibi izlemekten başka bir şey yapamıyoruz.
Şimdi bu zulmü reva gören haydut İsrail, başka masumların canlarına kast ediyor, çevremizdeki ülkelere saldırıyor...
TV'lere katılan onlarca 'uzman', işin 'nasılını' 'nedenini' 'niçinini' 'derin mevzusunu', 'sığ analizini' ve dahi tüm detaylarını saatlerce konuşuyor. Herkesin bir fikri var.
Hatta savaşla ilgili ne yapılması gerektiği yönünde iki tarafa tavsiyelerde de bulunuyorlar.
Çıkıp, "Arkadaş bunlar eli kanlı katil, Gazze'de soykırım yapıyor, insan öldürmekten başka bildikleri yok.. Bu saldırıda da amaçları aynı, bak okul ve hastane bombalıyorlar" diye işin insani boyutunu anlatan ise çok az.
"Mesele İran değil, Gazze'yi unutturup oradaki ve bölgedeki emellerine ulaşmak" diyen de