KOMPLO teorilerini çok sevmem, böyle bir huyum da yoktur... Fikir dünyasını bunların üzerine kurmuş insanlar da var, saygı duyarım.
Ama dünyayı anlamak için görünenin dışındaki ilişkileri bilmenin, perde arkasını okumanın da şart olduğuna inanırım.
ABD'nin İran'a yaptığı hava saldırısını başka bir gözle okumaya çalışalım...
Bir hafta kadar önce Amerikan CNN Televizyonu ABD istihbaratına dayandırdığı haberinde İsrail'in İran'ın nükleer silah yapımında son aşamada olduğu yalanını çürüttü. ABD istihbarat raporlarına göre; 'İran aktif olarak nükleer silah edinmeye çalışmıyor.' Trump'ın Ulusal İstihbarat Direktörü Tulsi Gabbard da bunu doğrulayan açıklamalar yaptı.
Oysa başta İsrail olmak üzere tüm bu saldırıların gerekçesi olarak 'İran'ın nükleer silahları' gösterilmiyor mu
Tıpkı Irak'ta 'Kimyasal silah var' yalanıyla milyonlarca insanın öldürüldüğü süreç gibi.
Peki buna rağmen ABD nükleer tesisleri neden bombaladı Sonuçlarına bakarak çözmeye çalışalım.
ABD'nin savaşa girmesi İran için son kartları da açma sonucunu doğuruyor. İşte İran Meclisi'nden çıkan 'Hürmüz Boğazı'nı kapatma' kararı.
Boğaz kapanırsa kim kaybedecek Başta Çin olmak üzere Asya ülkeleri... Çünkü buradan sevk edilen petrolün en büyük alıcısı Çin. Enerjisiz kalan Çin üretim sıkıntısı yaşayacak.
Çin kim Son dönemde Trump'ın ticaret savaşları için en büyük hedefi olan ülke. Cari açık verdiği Çin'e gümrük tarifeleri uygulayarak bu açığı kapatmak isteyen Trump, şapkasında yazdığı MAGA (Make Great America Again) Yani 'Amerika'yı tekrar harika yap' hedefine ulaşmak istiyor.
Bunun için her yolu mubah sayıyor.
Gelişmeleri destekleyen bir başka iddia yine ABD medyasında yer aldı. ABD'li bir yetkilinin Trump yönetiminin İran ile temasa geçtiğini, saldırının bir defaya mahsus olduğunu söylediği ortaya atıldı.