Baklava mı bakla mı
Aylardır CHP'li belediye başkanlarının yolsuzluklarıyla yatıp, yine CHP'nin içinden kişilerin itiraflarıyla kalkıyoruz.
Yani yolsuzluğu yaptığı iddia edilenler CHP'li, yolsuzlukları ifşa edenler yine CHP'li...
Yolsuzluklardan zarar görüp, parasından olan ve şikayetçi durumundakiler de CHP'li...
Biz de vatandaş olarak durumu ibretle izliyoruz...
Son görüntüleri de herkes aynı duygularla izledi...
Manavgat'tan bahsediyorum.
Baklava kutusundaki 110 bin euro paradan...
Polis tam bir 'suçüstü hali' yapıyor, belediye başkan yardımcısı ile birlikte kutuyu açıyor, paralar ortaya saçılıyor...
Suçüstü yapılan CHP'li belediye başkan yardımcısı savcılıkta her şeyi anlatıyor...
Konu bununla da bitmiyor.
Bir oteller zinciri sahibi 'rüşvet çarkı'nın detaylarını ifşa ediyor...
İddiasına göre, rüşvet tarifesi oluşmuş.
Otel iskanı için 200 bin Euro.
Ruhsat için 6.6 milyon TL..
Sonra belediyenin vermesi gereken her iş için ayrı komisyonlar...
Yargı bunları ortaya çıkartacak, en adil kararı verecektir. Suçsuzlar aklanacak, suçu olan da cezasını çekecektir.
Gelelim bakla meselesine...
Asıl ibretlik durum burada.
Sayın Özgür Özel yandaş kanallarından birine çıkıyor ve bu konu sorulunca şöyle başlıyor söze..
"Bu görüntüler montaj değilse..." Bütün Türkiye'nin gözü önünde gerçekleşen bir suçüstü görüntüsüne 'montaj' deyiveriyor...
Bununla da kalmıyor devam ediyor...
'O görüntüler gerçekse..." Sayın Özel'in gerçeklik algısı nedir bilmiyorum, ama görüntülerdeki başkan yardımcısının, rüşveti veren iş adamlarının ifadeleri de inandırmamış olsa gerek...
Sonra rüşvet alan CHP'lilere bir beddua ettikten sonra asıl skandal sözleri geliyor...