Asgari ücret

BAKMAYIN adının 'asgari' olduğuna. Etkisi herkesi ilgilendirecek kadar 'azami.' Çalışan, işsiz, ev hanımı, esnaf, memur emekli, stajyer...
Asgari ücret bir geçim ücreti olarak belirlenmiyor. 'Bu rakamdan daha az verilemez' denilen, 'bundan daha yüksek verin' anlamı taşıyan bir sınır ücreti gösteriyor.
Hesaplamalar, ödemeler, borçlanmalar brüt asgari ücret üzerinden yapılıyor...
Yani biz belirlenecek rakamı değerlendirirken bütün bu kalemleri de düşünmeliyiz.
İşçinin maaşı artarken ev hanımının prim borcu yükseliyor.
İşçinin maaşı artarken esnafın yükü çoğalıyor.
İşçinin maaşı artarken işsizin geliri de artıyor...
Veren ile alan olarak iki yönü olsa da etkisi bakımından çok yönlü. Bu yüzden rakam belirlenirken 'denge'den söz ediliyor.
DEĞİŞİR Mİ
Asgari ücret şimdiye kadar 'nasıl artmış' diye baktığımızda tablonun matematiği, 'O yıl gerçekleşen enflasyonun 5-10 puan üzerinde artış' formülünü önümüze koyuyor.
Hiçbir yıl gelecek senenin tahmin edilen enflasyonu hesaplanmamış... Konu da edilmemiş...
Türk-İş de bu mantıktan yola çıkarak yüzde 45 yıl sonu enflasyonun üzerine 20 puan ekleyip yüzde 74 artışla 29 bin 583 lira net rakam istedi.
Hesaplarsak brüt 34 bin 803 lirayı, işveren maliyeti de 44 bin 375 lirayı buluyor.
Bir 'geçim ücreti' olarak görürseniz bu rakam da az ve geçinmeye yetmez.
Bir 'gösterge rakamı' olarak görürseniz hesaplamalar değişir.
İşverenden de bir teklif geldiğinde iki rakam üzerinden bir müzakere yapılarak konu çözülür diye düşünüyoruz.
ESNAF NE YAPSIN
Ama önce 44 bin lirayı geçen maliyete bakalım.