Türkiye'nin karşı karşıya olduğu problemlerinden kurtulması için köklü bir zihniyet değişimine ihtiyaç duyduğunu çoğu kişi ifade ediyor.
Reform adı altında bazı değişiklikler olsa da bu değişiklikler çoğu zaman 'iyi yönde' değil, maalesef olumsuz yönde atılan adımlar oluyor.
İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İSO Meclisi'nin Ağustos ayı olağan toplantısında yaptığı konuşmada bu ihtiyacı dile getirmiş ve zihniyet değişimi istemiş.
Üretim alanında baş döndürücü hadiseler olurken dünya siyasetinde de sarsıcı gelişmeler yaşandığına dikkati çeken Bahçıvan, 15 Ağustos'ta Alaska'da Trump ve Putin arasında gerçekleşen zirvenin tarihî öneme sahip olduğu değerlendirmesinde bulunmuş.
Eski ezberler ve kalıplaşmış yaklaşımlarla yeni dünyaya adapte olmanın imkânsız olduğundan bahseden Bahçıvan, şunları kaydetmiş: "Tüm bu gelişmelerin, küresel ekonomik düzende köklü bir değişimin yansımaları olduğunu unutmamamız gerekiyor. Zira küresel ticaret sisteminden değer zincirlerine, uluslararası kurumlar ve rezerv paraların konumundan jeopolitiğe kadar her alana yayılan bir paradigma değişimi söz konusu. Türkiye'ye de yüksek belirsizlik, zayıf dış talep, sıkı finansal koşullar gibi zorluklar şeklinde yansıyan bu dönüşüm sancılarının dikkatle izlenmesi gerekiyor. Zira bu yeni dönemin, aksiyon alınmasını gerektiren birtakım fırsatlar da ortaya koyabileceğine inanıyoruz. Yapmamız gereken, küresel ölçekte yaşanan dönüşümü iyi kavramak ve sanayi politikalarının yeniden merkeze oturduğu bu dönemde doğru ekonomi politikalarını hayata geçirmek olmalı."
Bahçıvan'ın şu tespitleri de 'çare' arayanlar için önemli: "Türk sanayisi tüm bu kulvarlarda atılım yaparak bir üst lige çıkmalıdır. Bunun için hem sanayicilerimizde, hem de politika yapıcılarımızda önce genel bir zihniyet değişimine, ardından da değişimi bütüncül bir reform çerçevesine dönüştürerek hayata geçirecek mekanizmalara ihtiyacımız var. Gelinen noktada başta KOBİ'lerimiz olmak üzere ülkemizdeki firma ekosisteminin çok daha yakından mercek altına alınması gerektiği kanaatindeyiz. Daha somut bir ifadeyle, Türkiye'nin sanayi firmalarının üretim süreçlerinde verimliliği ödüllendiren, seçici ve performans odaklı bir dönüşüm programına ihtiyacı bulunuyor." (AA, 28 Ağustos 2025)