Eğitim modeli 'yeni' mi

Türkiye'yi idare edenlerin kamuoyunun bilgisine sundukları "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli" ile görüldü ki, 'isimlerin değişmesiyle hakikati değişmez.' İdareciler "10 yılda hazırladık" demiş olsa da ortaya konulan 'model' çok da ilgi görmedi.

Eğitim konusunda uzman olan kişi ve kuruluşlar çalışmaların yeterli olmadığını, bahse konu olan 'yeni model'in tatmin edici olmadığını ifade ediyorlar.

Tabii ki eğitim meselesi hem çok önemlidir hem de 'iyi hale getirmek' kolay değil. Zaten öyle olmasa Türkiye'nin eğitim tarihinde "unutulmuş bir Maarif Nazırı" olarak isimlendirilen Haşim Paşa, "Şu mektepler olmasaydı maarifi ne güzel idare ederdim" biçiminde bir söz söylemiş olur muydu

Eğitim sisteminin 'iyi' olması çok önemlidir, çünkü cehalet 'en büyük düşman'ımızdır. Bu en büyük 'düşman'a karşı da ancak 'marifet, bilgi ve eğitim' ile mücadele edilebilir. Türkiye'nin sıkıntılarını bertaraf etmesi de ancak dünya ölçeğinde 'iyi' seviyeye gelmiş bir eğitim sistemiyle mümkündür.

"Çocuk Vakfı" da yayınladığı bir basın açıklamasıyla 26 Nisan 2024 tarihinde kamuoyuna sunulan 'yeni müfredat taslağı'na eleştiriler getirmiş. Çocuk Vakfı'na göre bu taslak, mevcut 'dert'leri çözüme kavuşturmak bir yana, eğitim sisteminde yeni dertler açabilecek bir yapıdadır.

Çocuk Vakfı'nın açıklamasında şu görüşler de dile getirilmiş: "On yıllık bir çalışma olduğu açıklanan müfredat taslağında eğitimde program geliştirme ve uygulama süreçlerinin eylem adımlarının neler olduğunun detaylandırılmaması ciddi eksikliktir. Ayrıca, Türkiye'nin zengin kültür ve medeniyet mirasının korunması, aktarılması ve güncellenmesi gerekliliği yüzeysel olarak ele alınmıştır. Bu durum modelin "kültür ve medeniyet fikri"nden önemli ölçüde yoksun olduğunu göstermektedir. Sadeleştirme iddiasında bulunan ancak gerek önceki programlardaki kazanımların birleştirildiğinin gözlendiği ve kitap forma sayılarının arttırıldığı da ortada olan taslak model, çocuklarımızın "öncelikli yüksek yüksek yararı" ve esenliğini gözetmeyerek, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının en büyük hayal kırıklıklarından biri hâline gelme riski taşımaktadır. Söz konusu "Maarif Modeli", geniş kapsamlı müfredat çalışmalarının hangi ihtiyaçtan hareketle hazırlandığı, esas alınan program değerlendirme modellerine göre bilimsel değerlendirmelerinin yapılarak en son 2017'de geniş kapsamlı ortaya konan çalışmalardan farkının neler olduğu ve önceki müfredatın uygulama sonuçları görülmeden yeni bir girişime başlanması istikrar açısında da sorunludur. "Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli"nin, uygulanması hâlinde, "çocuk beyin göçü"nü tetikleyeceğini öngörüyoruz. Yeni müfredatın çocukların, öğretmenlerin, velilerin, alan uzmanlarının, sivil toplum kuruluşlarının, diğer kamu kurumlarının ve tüm toplum kesimlerinin etkin katılımıyla yeniden hazırlanmasını öneriyoruz." (cocukvakfi.org.tr, 10 Mayıs 2024 Basın Açıklaması)