Yanlışı savunun bakalım

Filistin ve Gazze'de yaşanan katliama insanlık itiraz ederken en başta "büyük devletler"in idarecileri maalesef seyirci kalıyor denilebilir.

Başta Amerika olmak üzere Birleşmiş Miletler'in 'yetki'sini elinde tutanlar İsrail'i kınasalar bile kesin bir dile "Savaşa son ver" demiyor ya da diyemiyor.

Elbette Amerika ya da benzer şekilde 'büyük devletler'i bu hususta kınamak hakkımız; fakat "İslam ülkeleri"nde de İsrail'e karşı yeteri kadar itiraz sesleri yükselmiyor. Her ülke kendine göre İsrail'i kınıyor, fakar bir araya gelip de güçlü bir 'karar' alabilmiş değiller. Tabii ki bunun da onlarca, belki yüzlerce sebebi vardır. En başta bu ülkelerin idarecilerin ne ölçüde vatandaşlarının hislerine tercüman olabildikleri tartışmalı.

Türkiye'yi idare edenlerin İsrail karşısındaki tavrı da garip. İç politikada "Tam İsrail karşıtı" olarak görünenler; sıra ticarete geldiğinde bu defa da ticarete savunabiliyorlar. Bu yöndeki iddialar başlangıçta reddedilmiş olsa da zamanla ticaretin devam ettiği ortaya çıktı. Milletin tepki göstermesi sonrasında ise ticaretin 'sınırlandırıldığı' ilan edildi. Gele gele iktidar mensubu bazı siyasetçiler "Aramızda anlaşmalar var, ticaret devam eder" ya da "Biz onlardan bir parça mal alırken, on parça mal ihraç ediyoruz. O halde bu ticaretten biz kârlıyız" anlamına gelen konuşmalar yapıyorlar.

Bu beyanların çok yanlış olduğu ve idarecilerin yanlışları savundukları böylece ortaya çıkmış oldu. Türkiye gibi "İslam ülkeleri"ne öncülük yapma iddiasında olan bir ülke Filistin'de keyfince insan katleden bir ülkeye karşı çok daha kararlı, çok daha 'hak, hukuk ve adalet'den yana tavır alması gerekmez miydi Başta İslam ülkeleri olmak üzere dünyadaki "hür ülkeler"i bir araya getirecek ve İsrail'i durdurmaya yarayacak adımların atılmasına vesile olmak ülkemizin yapması geren ilk işlerden değil miydi Peki, bunu yapabildi mi

Bazı idarecilerimizin "İsrail'e destek oluyorlar" diye kınadığı Belçika bile Birleşmiş Milletler (BM) Yakın Doğu'daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansına (UNRWA) yardımlarını devam ettireceğini açıklamış. Belçika Kalkınma İşbirliği Bakanı Caroline Gennez konuyla ilgili şunları söylemiş: "Şu anda Gazze'de yaşananlar son 25 yılın en kötü insanî krizlerinden biri. Ezici çoğunluğu kadın ve çocuk olmak üzere 34 bin kişi öldü, 76 bin kişi yaralandı ve 1,5 milyondan fazla insan yerinden edildi. Özellikle kuzeyde büyük bir kıtlık yaklaşıyor. Tıbbî yardım neredeyse kalmadı. Bu, uluslararası hukukun ve insanî hukukun her ilkesine aykırıdır. İnsanî nezaketten bahsetmiyorum bile. UNRWA'ya finansmanı kesmek, yüz binlerce Filistinli için ölüm cezası anlamına gelir."