Yargıdaki başka dertler

Yeni eğitim yılından önce 2024-2025 Adli Yılı başladı. Adalet sistemi de en az eğitim sistemi kadar sıkıntılı bir konu. Eğidimde başarısız olan ülkemiz, maalesef adalette de 'sınıfta kaldı' denilebilir.

İyi Yargı Derneği, 2 Eylül 2024 Pazartesi günü başlayan 2024-2025 Adli Yılı münasebetiyle "adalet istatistikleri"ni dikkate alan bir değerlendirme yapmış. İlk bakışda çok 'ayrıntı' gibi duran bu meselenin esasında çok önemli olduğu açıklamaya bakılınca anlaşılıyor.

İyi Yargı Derneği tarafından yapılan açıklamanın geniş bir özeti şöyle: "Hızla kalkınarak orta gelir tuzağını aşmak isteyen Türkiye'nin ve dolayısıyla Adalet Bakanlığı'nın, yargının hizmetlerini, performansını ve kalitesini bölgeler bazında farklılıklarıyla birlikte ortaya koyacak, sistemin kendi içinde rekabet oluşturacak, ülkenin kalkınmasına stratejik katkı verecek ve aynı zamanda şeffaflık ve hesapverirliğini sağlayacak istatistik kriterler geliştirmesi zorunludur.

"Yargısal meslek gruplarının brüt gelirleri, yararlandıkları yan ödemeler, ödedikleri vergiler, sosyal güvenlik primlerine ilişkin bilgiler, toplam olarak, ortalama, medyan (Ansiklopedik bilgi: İstatistikte bir veri serisini küçükten büyüğe doğru sıraladığımızda, seriyi ortadan ikiye ayıran değer.) ve kıdem gruplarına göre ayrı ayrı yayınlanmalı, bir yandan oluşan hukuk ekonomisi diğer yandan bu kesimlerin ekonomik durumu hakkında gerçekçi bilgiler verilmelidir. Hâkim, savcı ve avukatlar için bütçeden ne oranda katkı sağlandığı, vatandaş tarafından verilen ücretler, yan haklar, verilen maaş ve sair kaynaklar, ilçeler, iller, kalkınma ve istinaf bölgeleri ile Türkiye geneli olarak yayınlanmalıdır.

"Adli istatistiklere yargı mercilerindeki işleri yıllandıran bir sistem getirilmeli, istatistiği oluşturulan işler niteliğine göre ayrıştırılarak, ilk derece, istinaf ve temyiz aşamaları hem birbiri arkasına hem de bir bütünlük içinde verilmeli, bunlar bir araya getirilerek çıkarım yapmak kolaylaştırılmalıdır.

Bu çerçevede dosyaların her gittiği yargı merciinde yenisi verilen bir numara ile takip edilmesine son verilmelidir. Zira ilk açılmasının üzerinden yıllar geçmiş olduğu halde istinaftan veya temyizden bozularak gelen bir davaya sanki yeni açılmış gibi numara verilmekte, böylece davaların yıllarca sürdüğü gizlenmiş olmaktadır.