'Korku duvarı' yıkılsın

Özlü bir söz olarak tekrarlanır ki, "İnsan ürkmesi (affedersiniz) hayvan ürkmesine benzemez." Çünkü insan bir defa ürkütüldü mü onu unutmaz ve her defasında yine 'ürkmeye' hazır hâle gelir. Korku iyice yerleşir ve 'korkutarak iş görenler' de istedikleri gibi at koşturmaya devam ederler.

Korkmayanlar ve cesur olanlar zalimlerin pek de sevdiği kişiler olmaz. Korkmayanlar bir bakıma 'korkan'lara örnek olur ve onların da uyanmasına yol açıp bazen de kralın gerçekte 'çıplak' olduğunu söyleyebilirler. Bu durumda da sihir bozulur ve korku duvarı yıkılır ki insanları yanıltarak iş görenler bunu istemez.

Sosyal medyada paylaşılan bir videoda, TV sunucu ve programcısı Mehmet Akif Ersoy şöyle diyor: "Bir üniversitede 700 öğrenciye 'Düşündüğünüzü söyleyebiliyor musunuz' diye sordum. Sadece 3 kişi el kaldırdı. 'Söyleyemiyorum diye düşünenler el kaldırsın' dedim 600 kişi el kaldırdı.

700 öğrenciden 600'ü kendisini ifade etmekte zorlanıyorsa, bu bir sıkıntıdır."

Başta üniversiteler olmak üzere Türkiye'nin genel hâl ve durumunu ortaya koyan bu tablo, sadece "Bu bir problemdir" denilerek geçiştirilebilir mi Ayrıca burada mesele gençlerin ya da kişilerin 'Kendilerini ifade edip edememe'si değil. Bunun anlamı, insanlar korkuyor ya da korkutuluyor demektir. Burada sözü edilen 700 öğrencinin sadece 3'ünün düşündüğünü 'korkmadan' ifade edebilmesi bile belki bir 'başarı'dır. Acaba bu 3 kişi gerçekten başlarına gelebilecek muhtemel dertlerden korkmuyor mu yoksa 'etliye sütlüye bulaşmayan düşünceler'e mi sahiptirler

700 kişiden sadece 3 kişinin 'korkmaması' tek başına Türkiye'nin içine sürüklendiği darboğazı, çıkmaz sokağı ve 'bataklığı' görmeye yeter. Üniversiteleri ve orada okuyan öğrencileri bu hâle gelen bir ülkenin "Büyük Türkiye" olmasına imkân ve ihtimal olur mu Ne oldu da Hz. Ömer'e hem de camide hesap sorabilen bir anlayıştan, bugün düşüncesini ifade etmeye korkan ve ürken bir anlayışa gelindi Buradaki asıl kabahat acaba kimindir