6 Şubat 2023'te ülkemiz, yıkıcı bir deprem felâketi yaşadı.

Kahramanmaraş merkezli iki depremde, resmî açıklamalara göre 53 binden fazla kişi vefat etti. 11 ilde ağır yıkıma sebep olan depremler, 13 milyon kişinin hayatını doğrudan etkiledi.

Aradan zaman geçti ve bu ağır deprem yarası tedavi edilmeye çalışılıyor. Depremin ilk günlerinden itibaren bu mesele haklı olarak çok tartışıldı ve ihmaller sıralandı. Bugün de bu mesele tartışılmayı hak ediyor. Ancak tartışma "Depreme karsı gerekli tedbirleri nasıl alırız' ya da "Şimdiye kadar bu tedbirleri niçin almadık" noktasında düğümlenmeli. Böyle olursa bu felâketten gerekli dersleri almış sayılır ve sonraki muhtemel depremlere karşı da hazırlıklı olmuş oluruz.

Depremlerin meydana gelmesini engelleme inkânı yok. Ayrıca vaktini, saatini de bilemeyiz. Fakat tedbir alıp yıkım ve can kaybını azaltmak mümkün. Şu soru ya da soruların cevabını doğru ve dürüst olarak vermek meseleyi halleder: "Japonya'yı yıkmayan büyük depremler nasıl ve niçin Türkiye'deki şehirleri yerle bir eder ve yıkar Başka ülkelerde meydana gelen depremlerde 5 ya da 10 kişi ölürken, Türkiye'de niçin 50 ya da 100 bin kişi vefat eder"

Kahramanmaraş merkezli 2023'deki deprem 7.8 ve 7.5 büyüklüğündeydi. Bundan daha büyük depremler Japonya'ya ya da Japonya gibi tedbir alan ülkelerde meydana geldiği halde; büyük bir yıkama sebep olmuyorsa burada esas kabahat 'tedbir almayanlar'da değil mi

Nitekim Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan da yaptığı açıklamada buna dikkat çekmiş ve "Bizim bundan sonra inşa edeceğimiz yapılarımızı depreme güvenli yerlerde ve gerekli tedbirler alarak yapmak zorundayız. Böyle bir olay Japonya'da yaşanıyor ve kaç kişi zarar görüyorsa biz de (binalarımızı) bu noktalara taşımalıyız" demiş. (ankahabernet.com, 6 Şubat 2025)