İş dünyasının sorumluluğu

Ülkemizin sıkıntılardan kurtulamamasının bir sebebi de iş dünyasının; hak, hukuk ve adalet meselesini gündemine almamış olmasıdır. İş dünyasının çoğunluğu için "'Ekmek' için çalışırken 'hürriyet'i unuttular" denilse çok da yanlış olmaz.

Esasında benzer yanlışı "büyük devletler" de yapıyor. Bu devletler dünya ülkeleriyle iş yaparken "hak, hukuk ve adalet" ölçüsünü dikkate almak yerine "maddi menfaat"i birinci sıraya yerleştiriyorlar. Ve neticede milyonlarca kişi haktan, hukuktan ve adaletten mahrum kalmış oluyor. Hukuksuzluk peşinden 'fukaralık' da getirdiği halde ne hikmetse kabahat başka yerlerde aranıyor. Maalesef bunoktada Birleşmiş Milletler'in (BM) kuruluş hedefleri dahi dikkate alınmıyor. "Büyük devlet"ler istese ve samimi olarak arzu etse her hangi bir ülkede 'diktatör' ayakta kalıp halkına zulmedebilir mi Ticarette ve siyasette "Önce hak, hukuk ve adalet" ölçüsü hayata geçirilse darbeciler ve cuntacılar fırsat bulabilirler mi

Koç Holding Yönetim Kurulu Üyesi İpek Kıraç, yaptığı bir açıklamada "Ülkemiz iş dünyasında bizden önceki nesiller, ekonomimizin ve sanayimizin güçlenmesinde çok önemli rol oynadı. Ancak istikrarlı bir ekonomik büyümenin temel ihtiyacı olan demokratik kazanımlar konusunda çok net bir söylem ve duruş gösteremediler. Kendi evinde, mahallesinde, şirketinde demokratik olmayan birinin seçimlerden seçimlere demokrasi konuşması bana ne sahici ne (defç) faydalı geliyor. Cumhuriyet'in ikinci yüzyılında ev ödevimiz bu bana göre" demiş. (Capital Dergisi'nden aktaran: t24.com.tr, 1 Mart 2024)

Kıraç'ın, iş dünyasını kastederek "İstikrarlı bir ekonomik büyümenin temel ihtiyacı olan demokratik kazanımlar konusunda çok net bir söylem ve duruş gösteremediler" tespiti çok önemlidir. Çoğu siyasetçinin de görmezden geldiği bir gerçek, "ekonomi büyüme için de 'demokratik kazanımlar'ın" gerekli olduğudur. Bunu da kısaca "hak, hukuk ve adalet" olarak sloganlaştırmak mümkün. "Büyük Türkiye"yi hedef aldıklarını ilan edenlerin "hak, hukuk ve adalet"i devre dışı bırakmış olması büyük bir çelişki değil mi Hak, hukuk ve adalet olmadan; zenginleşmek ve büyümek nasıl mümkün olsun. Türkiye'nin şu an içinde bulunduğu en büyük sıkıntı bu değil mi Büyümek ve zenginleşmek için dışarıdan para gelmesini bekleyen idareciler; hukukun hakim olmadığı bir yere 'dış yatırım'ın gelmeyeceğini bilmiyorlar mı