Ekonominin düzelmesi isteniyor mu
Ekonomik krizlerle boğuşan bir ülkede, "Ekonominin düzelmesi isteniyor mu" sorusu 'yanlış bir soru' olarak görülebilir. Fakat, idareciler ekonominin düzelmesi için gerekli adımları atmıyorsa bu soru sorulur ve cevabı da beklenir.
Marmara Üniversitesi İktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Şişman'ın çizdiği tabloya bakılırsa Türkiye'yi idare edenler, ekonomik krizleri aşmak için atılması gereken 'doğru ve ilk adımlar'ı atmıyorlar.
Prof. Dr. Şişman, "Krizde dip noktayı gördük mü, yoksa daha kötü günler bizi bekliyor mu" sorusuna özetle şöyle cevap vermiş: "Krizde dibi görmemiz için, enflasyon beklentilerini düşürecek gelişmelere ihtiyaç var. Bu açıdan ekonomide bütüncül bir bakış göremiyoruz. Uygulanan politikalar sermayenin güvenliğini önceleyen tarzdadır. (...) Çünkü yapısal sorunların birçoğu bilinmesine rağmen, görmezden geliniyor ve eşitsizliğin devamı sağlanıyor. (...) Enflasyonu gelecek yıl da yüzde 30'lara düşürmek bu anlayışla çok zor. Politik çıkmaz var, nasıl aşılacağı toplumsal muhalefetin tavrına da bağlıdır."
"Enflasyonda gelecek dönemlerde neler bekliyorsunuz" sorusunun cevabı da şöyle olmuş: "Baştan beri söylediğimiz üzere, enflasyon artış hızını düşürmede tek başına para politikasının yetersizliği ortaya çıkmıştır. (...) Zira hala fiyatlar artmaya devam ettiği için; başta emekli maaşları ve asgari ücret olmak üzere, ortalama ücret ve maaşlar reel olarak düşük kalıyor. (...) Bu işsizliğe karşı emek koruma mekanizmaları oluşturulup, istihdamı teşvik etmek gerekir. Bu yapısal mevzulara girilmediği için enflasyonun hayat pahalılığı olarak yakması devam edecektir."
Prof. Dr. Mehmet Şişman'a, "Şu anda Türkiye ekonomisinin en can yakıcı sorunları neler, çözüm için neler önerirsiniz" sorusu da sorulmuş. İşte cevabı: "Öncelikle hukukun üstünlüğü, adil yargılama ve yargı bağımsızlığı konuları çözülmeli. Sonra eşitsizliği aşağıya çekecek makro politikalar uygulamaya sokulmalı. Böylece halk enflasyon için umudunu kaybetmez, böylece yaşam standartları da düşmez. Hayat pahalılığı ve buna bağlı eşitsizlik (gelir dağılımı bozukluğu) en yakıcı sorundur ekonomide. Ardından işsizlik geliyor. Gelecek sene işsizlik bir miktar öne geçebilir sorunlar sıralamasında ancak yine hayat pahalı olmaya devam edecek, çünkü kaynakları çok kötü kullanıldı, verimsizlik ve bütçe açığı aşılması gerek sorun yumağı. Tarımda plansızlık, sanayide ithalata bağımlılık devam ediyor. Dünya gıda fiyatları düşerken (FAO price index), Türkiye'de gıda fiyatları geçen yıl yüzde 58,91 arttı (Tüik). (...) Devlet harcamalarında tasarruf yapılacaktı, fakat bir takvimle ne kadar yapıldı bu tasarruf açıklanmadı. Neden ithal makam arabaları 2025'de alınmayacak. Bu araçlar derhal satılıp yerli arabayla değiştirilmeliydi. Sorunlar acil ama devlet yavaş ve kararlı değil. (...)