"Cehalet"i hafife alan kaybeder

Savaşmak için 'hayali' düşman arayanların en yakınımızdaki 'büyük düşman'ı görmemesi büyük bir çelişki değil mi

Hemen herkesin bildiği, hocaların da çok tekrar ettiği bir 'bilgi'ye göre Peygamberimiz Hz. Muhammed, bir savaş dönüşünde, "Küçük cihaddan (savaş) büyük cihada (nefisle mücâhede) döndük" buyurmuştur. Gerçi bu hadisi şerifi zayıf bulan alimler de olmuş. Fakat bunu destekler mahiyette "Mücahid nefsiyle cihad edendir" (Tirmizî, "Feżâilü'l-cihâd", 2) meâlinde başka bir hadis de vardır. Bazı alimler bu hadise dayanarak kulun nefsiyle olan cihadının dış düşmanlara karşı gerçekleştirilen cihada nisbetle asıl olduğunu belirtir. (Bkz.: islamansiklopedisi.org.trcihad)

Yine hatırlanacağı üzere Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri de "Bizim düşmanımız cehalet, zarûret, ihtilâftır. Bu üç düşmana karşı san'at, marifet, ittifak silâhıyla cihad edeceğiz" demiştir. (Tarihçe-i Hayat, s. 56)

"Cehalet"in üç büyük düşman arasında en önde sayılması her halde tasadüf değildir. Peki, milletleri geri bırakan ve belki de yıkan bu 'cehalet düşmanı'na karşı nasıl mücadele edilebilir Bunun yolu eğitim ve 'kitap dostu' olmaktan geçmez mi Ülkemiz eğitim ve kitap dostu olma sıralamasında çok gerilerde değil mi Bu hal ve gidişle bu büyük düşmanı nasıl mağlup edeceğiz Ayrıca, cehalete karşı 'cihat' etmek gerekirken 'cahile ve cahilliğe övgü'ler dizilmesi karşısında ne yapılabilir Mücadele edilmesi gereken nefis de bir bakına 'cahil nefis' değil mi

Geçen gün şahit olduğum bazı konuşmalar 'cehalet'in iyice katmerleştiğini ve Türkiye'yi idare edenlerin de bu 'cehaleti' bilerek beklediğini akla getirdi. Tabii ki cehaleti 'okul okumamış' şeklinde anlamak insanı yanıltır. Cehalet, hakikate kapalı olmaktan ibarettir. Aynı zamanda bile bile yanlışta ısrar etmek de cehaletin cilalanmış hali olsa gerek.

Beraber yolculuk ettiğimiz bir 'emekli' abimiz, otobüsün mola verdiği tesisteki büfeden yarım litrelik bir su almış ve şöyle dert yanıyordu: "Suyun fiyatını sordum. 10 TL dedi. Bu suda petrol mü var ki bu kadar pahalı. Bizim milletimizin gözü doymuyor!"