Böyle ilim adamlarına can feda!

Sanatçı, ilim adamı, sporcu ya da cemiyetin önde gelen insanları 'sade vatandaş'a nispetle hadiseler karşısında daha ilgili, daha aktif ve daha kararlı olmak durumundadır. Bu durum, 'meşhur' olmanın getirdiği ek bir yüktür.

Hiç kimse "Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın" diyemez; ama böyle dememek 'meşhur'lar için çok daha önemli bir vazifedir.

Çok azı müstesna, Türkiye'deki 'meşhur'ların gerek ülkemiz ve gerekse dünyadaki hadiseler karşısında aktif tavır almadığı ve ekseriyetle 'seyirci' kaldığı üzücü bir gerçektir. Gazze konusunda bile büyük çoğunluğun sessiz kaldığı, bir bakıma seyirci olduğu söylenebilir. Aynı şekilde ülkemizde can yakıcı bir hal alan 'haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik' konusunda da yine benzer şekilde 'görmedim, duymadım, bilmiyorum' tavrı sergilenmesi dikkat çekici. Cemiyetin önünde olan 'meşhur' kişilerin, ülkemizin can alıcı dertleri konusunda suskun kalmaları hayra alamet değil, ama maalesef vak'a bu.

Neyse ki dünyadaki 'meşhur'lar Türkiye'deki kadar sessiz ve ilgisiz değiller. Bir habere göre "Binden fazla bilim insanı Gazze ve Lübnan'da ateşkes istemiş."

Haber kısaca şöyle: "Aralarında Nobel ödülü sahiplerinin de olduğu dünyanın farklı yerlerinden binden fazla bilim insanı Gazze ve Lübnan'da âcil ateşkes için uluslararası topluma çağrı yaptı. Çoğunluğu psikolog ve sinir bilimcilerinden oluşan bilim insanları imzaladıkları açık mektupta, Orta Doğu'daki "nefret, ölüm ve yıkım sarmalını" kınadı. Nobel Tıp Ödülü sahipleri Norveçli May-Britt Moser ve Edvard Moser (2014), Japon Susumu Tonegawa'nın (1987) da aralarında olduğu bilim insanları, İsrail'in Gazze ve Batış Şeria'daki işgallerine son vermesini, İsrail ve Hamas'ın tüm rehineleri ve haksız yere hapsedilen tüm sivilleri serbest bırakmasını istedi. İsrail hükümetinden insanî hukuka ve uluslararası insan haklarına saygı duymasını talep eden bilim insanları, İsrail'in saldırılarının "Uluslararası Adalet Divanı'nın Ocak 2024'ten bu yana belirttiği üzere, Filistin halkına onarılamaz zararlar verdiğini ve İsrail hükümetinin kendi halkının güvenliğini de tehlikeye attığını" vurguladı.