Bin yıl gibi
Filistin ve Gazze başta olmak üzere dünyanın pek çok yerinde zulüm ve haksızlıklar devam ederken "büyük devletler"in idarecilerinin bu zulme seyirci kalması insanlığın vicdanını sızlatmış durumda.
Ancak idareciler seyirci kalmış olsa da bir bütün olarak vicdanlı insanlar başta Gazze olmak üzere devam eden zulmün sona ermesini istiyor ve bekliyor.
Tabii ki zulüm ve haksızlığın devam ettiği yer sadece Gazze'den ibaret değil. Türkistan başta olmak üzere başka İslam beldelerinden de zalimler hükmediyor. Fakat Gazze'de zulmün başka yerlerdekilerle kıyaslanması mümkün değil. Bu bakımdan Gazze'nin gündeme gelmesi ve gündemde kalması icap ediyor.
1 yılı dolduran Gazze'deki İsrail zulmü 'bin yıl (1.000) gibi' tahribat bırakmış vaziyette. Eğitimden sağlığı, ekonomiden sosyal hayata kadar her sahada tamiri hayli zor bir tablo ortaya çıkmış durumda. Düşünün ki İsrail, Gazze Şeridi'nde bulunan 1.245 caminin 814'ünü yıkmış. İbadethaneleri dahi bombalayan bir siyasi anlayıştan insanlığa bir fayda gelmesi mümkün olabilir mi
"Büyük devletler"in idarecilerinin yanında "İslam devletleri"nin idarecileri de ekseriyetle bu zulüm ve haksızlık karşısında sessizliğe bürünmüş denilebilir. Elbette itiraz eden idareciler de var, ancak bu itirazlar umumi anlamda netice verebilecek seviyede değil. İdareciler zulme sessiz kalırken "vicdanlı insanlar"ın meydanları doldurması ve kararlı bir şekilde İsrail zulmünü lanetlemesi ümitvar olmak için yeter ve belki de artar diyebiliriz.
Mesela, Fransa'nın başşehri Paris'te binlerce kişi, İsrail'in saldırılarına maruz kalan Filistin ve Lübnan'a destek için gösteri düzenlemiş. Ellerinde Filistin ve Lübnan bayrakları ile "İsrail'i silahlandırmaya son verin" ve "Emperyalizme karşı direniş" yazılı afişler taşıyan göstericiler, "Yaşasın Filistin" ve "Hepimiz Beyrut'un evlatlarıyız" sloganları atmış. Filistin'in sembolü 'Kefiye' takan göstericiler, İsrail'e silah sevkiyatının durdurulmasını da talep etmişler.
Pek çok başka ülke ve şehirde de İsrail'in zulmünün birinci yılı gösterilerle kınanmış. Bunlar arasında İsveç, Hollanda, İngiltere, İspanya ve Avusturya sayılabilir. Hele hele İspanya'da; Madrid, Barselona, Bilbao, Zaragoza, Valensiya, Granada, Malaga, Cadiz, Sevilya, Santander, Salamanca ve Büyük Kanarya gibi 50'den fazla şehirde büyük gösterilerin yapılması çok dikkat çekici.