AYM'yi dinlemeyen milleti dinler mi
Ülkemizi tarif ederken "çelişkilerin iç içe olduğu yer" denilse her halde abes olmaz. İdareciler bir yandan "AB'den bize ne" derken öte yandan "Avrupa Birliği ve Avrupa Konseyi tarafından finanse edilen" önemli toplantılar tertipleniyor. Tek başına bu bile bir çelişki değil midir
Neyse, haberlere göre AB'nin finanse ettiği bir proje kapsamında 'Hakimler ve Cumhuriyet Savcılarına Yönelik İnsan Hakları Eğitimi' toplantısı Ankara'da yapılmış.
Anayasa Mahkemesi (AYM) Başkanı Kadir Özkaya, toplantının açılış programında yaptığı konuşmada, Türkiye'nin Avrupa Konseyinin kurucu üyesi olduğunu hatırlatmış.
Bireysel başvurunun 2012'de hayata geçirildiğini belirten Özkaya, nicelik ve nitelik itibarıyla bireysel başvurunun AYM'nin kararları bağlamında başarılı bir seyir izlediğini ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi tarafından da etkili bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiğini aktararak, AYM'nin uluslararası evrensel ilke ve standartların Türk hukukuna dahil edilmesi noktasında önemli bir sorumluluk üstlendiğini dile getirmiş.
Bireysel başvurunun hukuk sistemine dahil edilme amaçlarından biri olan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne yapılan başvuru sayılarının önemli miktarda azaldığının altını çizen Özkaya, sözlerine şöyle devam etmiş: "Bugün itibarıyla Anayasa Mahkemesi'nde 106 bin bireysel başvuru derdest vaziyette bulunmaktadır. Yalnızca içinde bulunduğumuz 2024 yılında şu an itibarıyla 32 bin başvuru yapılmıştır. Dolayısıyla yılda ortalama 100 binin üzerinde bir başvuru sayısıyla Anayasa Mahkemesi karşı karşıya bulunmaktadır. Doğal olarak bu durum, temel hak ve özgürlüklerin korunması bağlamında Anayasa Mahkemesine başvuruda bulunan kişilerin bireysel başvurularının kısa sürede incelenmesine engel olmakta ve dolayısıyla ihlallerin bir an önce giderilmesini sekteye uğratmaktadır. Bu bağlamda Anayasa Mahkemesi kararlarının objektif etkisi mutlaka devreye girmelidir. Bu konuda yargı sürecinde yer alan bütün ilgili paydaşlarımıza önemli misyonlar düşmektedir. Anayasa Mahkemesi'nin kararları sonuçları itibarıyla tüm toplumu ilgilendiren ve etkileri davanın taraflarının ötesine uzanan kararlardır. Anayasa Mahkemesi kararları, hukukun her alanında insan haklarının merkezde olduğu bir yaklaşım ortaya koymaktadır." (AA, 30 Mayıs 2024)