Gazze'de sonu barışla bitmesini arzu ettiğimiz bir 'ateşkes anlaşması' yapıldığı duyuruldu ve gerek Filistin ve Gazze'de yaşayanlar ve gerekse dünyanın değişik ülkeleri ve idarecileri bu anlaşmayı 'müjde' olarak kabul etti.
İsrail'in bundan önceki anlaşmalara uymadığı hatırlanınca, şimdiki anlaşmaya ne ölçüde uyacağı da sorgulanıyor. Zaten İsrail önceki anlaşmalara uymuş olsa, Gazze ve Filistin bu halde olmazdı.
Oslo Anlaşması'nın 30 yılında (2023) yayınlanan bir haberde şu değerlendirme yapılmış: "Oslo veya 1. Oslo olarak da bilinen "Geçici öz yönetim düzenleme ilkeleri bildirgesi" anlaşması, Norveç'in başkenti Oslo'da düzenlenen görüşmelerin ardından 13 Eylül 1993'te (...) ABD'nin başkenti Washington'da imzalanmıştı. Oslo'dan bu yana geçen 30 yılda Filistinlilere işgalin sona ermesi konusunda verilen vaatlerin hiçbiri yerine gelmezken, İsrail, işgal altında tuttuğu Batı Şeria ve Doğu Kudüs'ü giderek daha fazla Yahudî yerleşimciyle doldurmaya devam etti." (aacom.tr, 14 Eylül 2023)
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, İsrail ile Hamas'ın ateşkes anlaşmasının ilk aşaması üzerinde anlaştığı haberleriyle ilgili ateşkesin, yaşanan tüm acıları silmeye yetmeyeceğini hatırlatarak, "Trump'ın Gazze barış planı"nın katliamla ilgili adalet talep etmekte yetersiz olduğunu hatırlatmış. Callamard, "Kalıcı bir ateşkes anlaşması, başarıya ulaşmak için insan haklarına ve uluslararası hukuka saygıyı esas almalı ve İsrail'in Gazze'de Filistinlilere yönelik soykırımının derhal durdurulmasını ve İşgal altındaki Filistin Toprağının tamamındaki hukuksuz işgale son verecek ve apartheid sistemini ortadan kaldıracak somut adımları içermeli" demiş. (Uluslararası Af Örgütü Basın Bülteni, 9 Ekim 2025)
Agnes Paulette Solange Callamard, Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri olan Fransız bir insan hakları aktivisti. Daha önce Columbia Üniversitesi Küresel İfade Özgürlüğü projesinin eski Direktörü görevinde bulunmuş.
Uluslararası Af Örgütü Genel Sekreteri Agnes Callamard, gelişmeler üzerine yaptığı açıklamada şunları da kaydetmiş: "Saldırılara geçici olarak ara verilmesi veya ölçeğinin daraltılması ve az miktarda insanî yardımın Gazze'ye girişine izin verilmesi yeterli değil. atışmaların tamamen durdurulması ve ablukanın toptan kaldırılması gerekiyor. İsrail, açlık çeken, defalarca toplu halde yerinden edilen ve imha politikasına hedef olan bir halkın hayatta kalabilmesi için işgal altındaki Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerine gıda, ilaç, yakıt ve yeniden inşa malzemeleri de dahil temel ihtiyaç ürünlerinin engelsiz akışına ve temel hizmetlerin tekrar sağlanmasına izin vermeli. İsrail ordusu Gazze'den çekilmeli ve Gazze Şeridi genelinde kritik altyapının yeninden inşası ve onarımı için acilen harekete geçilmelidir. (...) İki yıldır canlı yayınlanan bir soykırım dünyanın gözü önünde işlenirken, BM Güvenlik Konseyi'ne ket vuran utanç verici çifte standartlardan ve vetolardan sonra, artık bu vahşete son vermek, onarılabilecek ne varsa onarmak ve ortak insanlığımızdan geriye kalanı kurtarmak için eldeki fırsat değerlendirilmeli."