Aileye çelme

Cemiyetin temel taşı olan ailenin korunması gerektiği her halde tartışılmaz.

Sadece ülkemizde değil, bütün dünyada; çocukların, gençlerin ve ailenin tahribi için çalışan "şebekeler" de vardır. Bu şebekeler en başta medyası tahrip vasıtası olarak kullanıyor.

Türkiye'de faaliyet gösteren başta TV ve bazı gazeteler yaptıkları yayınlarla doğrudan ya da dolaylı olarak ailenin tahribine vasıta oluyorlar. Neredeyse bütün dünyanın şikâyet ettiği sabah programları, çeşitli diziler ve çirkin haberler bu tahribatın delili sayılabilir.

Ancak bu noktada büyük bir çelişki ile karşı karşıyayız ki o da şudur: Mevcut TV kanalları ve medya gücü büyük ölçüde iktidarın kontrolünde olduğuna göre, Türkiye'yi idare edenlerin bu çirkin yayınlardan şikâyet etmeye hakları olur mu Daha doğrusu şimdiki idarecilerin "TV yayınları ve diziler aileyi tahrip ediyor" demeleri samimi ve inandırıcı görülebilir mi

Türkiye'yi idare edenler pek çok konuda kanunları da zorlayarak ve hatta mahkeme kararlarını da dikkate almayarak 'istediklerini' yapmıyorlar mı Peki, aynı 'kararlılığı' ailenin korunması noktasında 'çirkin yayınları engellemek için' niçin kullanmıyorlar

Evet, TV'lerdeki sabah programları ve çeşitli dizilerle aile yapımız kesin olarak tahrip ediliyor. Bu noktada bir ihtilâf olduğunu zannetmiyoruz. O halde Türkiye'yi idare edenlere düşen, bu yayınlara yol vermemektir. Ancak görülüyor ki, miting meydanlarında ve salon toplantılarında kınanan yayınlar, aksamadan devam ediyor. Aynı şekilde çoğu gazete müstehcen yayıncılıkta birbiriyle yarışıyor. Bu çirkin gazete ve TV'lerin sorumluları, 'yetkili'leri acaba kimlerdir Bu yetkililerin bu çirkin yayınları 'iktidara' rağmen yapmaları mümkün olabilir mi Hadisenin bu yönünü görmeden aileyi koruma beyanlarına itibar edilebilir mi