Aile ve okuldaki şiddet
Aile okul ve toplunda bir 'şiddet sarmalı' yaşandığını herkes biliyor ve görüyor.
Eskiden belki ayda bir duyulan şiddet haberleri artık her gün ve neredeyse her saat işitilir oldu. Hem de bu şiddet haberleri gittikçe daha vahim bir hal almış durumda. Aile içinde, okulda, sokakta velhasıl her yerde şiddete şahit olmak mümkün.
Şiddet bu derece yaygınlaşınca Türkiye Büyük Millet Meclisi de konuyu masaya yatırmış ve bir 'alt komisyon' kurulmuş. Gerçi 'alt komisyon' içi çağrışımlar yapmasa da bu mesele netice alıcı çalışmalar yapılmasını arzu ederiz.
Habere göre TBMM Dilekçe Komisyonu bünyesinde kurulan İlköğretim ile Ortaöğretim Kurumlarında Akran Zorbalığının Araştırılması ve Alınabilecek Önlemlerin Belirlenmesi Alt Komisyonu toplanmış ve 'uzman'ları dinlemiş.
Adalet Bakanlığı Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi Başkanı Meral Gökkaya, "akran zorbalığının, bireyin kendi yaş grubundan diğer bireylere karşı sözlü veya fiziksel saldırıda bulunması" olarak tanımlandığını anlatmış.
Gökkaya, 2024'te suça sürüklenen çocukların yaş gruplarına ilişkin bilgilere değinerek, şunları söylemiş: "0-11 yaş, cezai sorumluluğu olmayan ama sisteme girmişler. Bunlar hakkında dava açılmıyor. Bu çocuklardan, 3 bin 462 çocuğa karşı kasten yaralama suçu işleyen 4 bin 515 çocuk olmuş. Cinsel istismar, 1350 çocuğa karşı 1591 olmuş. Hakaret suçundan 799 suça sürüklenen çocuk, mağdur sayısı da 687 görünüyor. Tehditten suça sürüklenen çocuk sayısı 501, mağdur sayımız da 492. (...) Yani 2023'te hakkında Cumhuriyet başsavcılıkları tarafından soruşturma işlemi başlatılan çocuk sayımız 304 bin olarak gerçekleşmiş" şeklinde konuşmuş.
Şiddetle Mücadele Vakfı (HEGEM) Başkanı Adem Solak de, akran zorbalığı uygulayan çocukların, evde kardeşine de şiddet uygulayan çocuklar olduğuna dikkati çekmiş. Şiddetin, devam eden bir şey olduğunu belirten Solak, "İnsan birdenbire saldırgan olmaz, birdenbire sakin olmaz. Cezaevlerinde 6 bin mahkumla birebir çalışma yaptık bugüne kadar, yarısı çocuktu. Bu çalışma devam ediyor" demiş.