11 Eylül'de New York

12 Eylül 1980 Darbesi Türkiye'nin 'yörüngesi'ni değiştirdiği gibi; 11 Eylül 2001 tarihinde Amerika'nın New York şehrindeki "İkiz Kule"lere yapılan saldırı da bir bakıma dünyanın yörüngesini değiştirdi.

O tarihten sonra dünyada sistem yenilendi ve Amerika nezdinde "Ya bendensin, ya da düşmanımsın" anlayışı hâkim oldu.

Bu sene, 11 Eylül saldırılarının yıldönümünde tevafuken New York'ta bulunduk. New York, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki en kalabalık şehir. Şehir aynı zamanda Amerika'nın finans, ticaret, kültür, teknoloji, medya, akademi, sanat merkezi. Ayrıca Birleşmiş Milletler'in merkezine de ev sahipliği yaptığı için uluslararası diplomasinin de şekillendiği yer.

İnanılması zor ama kaynaklarda yer alan bilgilere göre New York'da yaklaşık 800 dil konuşuluyormuş. Bu durum şehri dünyanın dil açısından en çeşitli yeri yapmış. Şehir aynı zamanda dünyadaki herhangi bir metropol bölgesinin en büyük yabancı doğumlu nüfusuna da ev sahipliği yapıyor.

İşte 2001'deki "11 Eylül Saldırıları" böyle renkli bir şehirde gerçekleşmişti. Saldırıyı, şimdi adı gündeme gelmeyen ama o günlerde çok moda olan El-Kaide grubunun yaptığı ilan edilmişti. Olayda 4 yolcu uçağı kaçırılmış, hava korsanları, ilk iki uçağı New York'taki Dünya Ticaret Merkezi'nin "İkiz Kuleler"ine çarptırmıştı. Bu saldırı ile 110 katlı 2 ofis binası çökmüş ve binlerce kişi ölmüştü. Bunu fırsat bilen Amerika 'terörizme karşı savaş başlattım' diyerek Afganistan'a saldırmış ve dünyanın dengesi bir anda bozulmuştu.

Esasında dünya nezdinde bugün yaşanan pek çok krizin temelinde de 11 Eylül sonrası atılan bu adımlar var. O günkü Amerika yönetimi bu terör saldırısını bahane ederek uluslararası ilişkiler yönünden 'hukuk ve diploması yolu'nu büyük ölçüde terk etti. Yeni dönemde "Ya bizdensin ya da düşmansın" sistemi uygulandı ve alışık olunmayan adımlar atıldı.