Ummadık taş

Fenerbahçe ilk 15 dakika dolmadan İrfan Can ile golü bulunca, ister istemez bizi yine farka gidilecek bir maç bekliyor dedik. Samsunspor erken yediği golle şaşkına dönmüştü. Sadece defansı düşünüyor, geçiş oyununu beceremiyor, hücumda çoğalamıyordu. Fenerbahçe 2. golü bulsa maç farka gidecekti. Ancak ne yaptı Fenerbahçe "Nasıl olsa bu maç çantada keklik" deyip başladı 'lay lay lom' oynamaya. Topu her ayağına alan oyuncu, becerilerini göstermeye çalışıyordu. Tadic ilk golün asistinden sonra Dzeko'ya gol attırmaya niyetleniyor, Szymanski takımını değil, 'bir gol de ben atayım' sevdasına düşüyordu. Kanatlardan gelen ortalarda Dzeko hiç sahneye çıkamıyordu. Rakibin ofansif oyunu becerememesi Fenerbahçe'nin en büyük şansı oluyordu. Tek golle biten ilk yarı sonrasında İsmail Kartal bize Jesus'u hatırlatıp tek hamle yapmıyordu.

Haberin Devamı

Golden sonra hamleler

Oyunun ikinci bölümünde Fenerbahçe'nin topla oynama oranı yüksek, pozisyon bulma oranı düşüktü. Emre Kılınç'ın serbest vuruştan attığı gol Kadıköy'de 'soğuk duş' etkisi yapınca Kartal'ın aklına hamleler yapmak geliyordu. Hamleler beklenildiği gibi ama gecikmişti. Cengiz Ünder oyuna girecek diye İrfan Can oyundan çıkmazdı. Gönderilmesi düşünülen King ile kupa golcüsü Batshuayi de sahaya dahil oldu. Değişikliklere rağmen takımın oyun planı olmayınca, Fenerbahçe hiç hesapta olmayan 2 puan kaybetti. Ne demişler: Ummadık taş baş yarar...