İstanbul'da Kudüs izleri

Belki birçoğumuzun fark etmeden yürüyüp geçtiği Seyyid Hasan Paşa Külliyesi, Osmanlı'nın Kudüs'e verdiği önemini gözler önüne seriyor. Ayrıca Kudüs'ün İstanbul'a taşınmış en zarif hatıralarından biri olarak dikkat çekiyor.

Seyyid Hasan Paşa Külliyesi: İ.Ü Edebiyat Fakültesinin hemen yanında, Vezneciler Metro çıkışı ve otobüs durağına çok yakın. Peki, nedir bu külliyenin özelliği ise Küdüs'ten hatıralar olması ve Küdüs mimarisinin esintilerini görüyor olmamız. İstanbul'un Roma dönemindeki Mese Caddesi'nden Osmanlı'nın devlet tören yoluna dönüşen Divanyolu, imparatorluk hafızasının katman katman biriktiği ana omurga niteliğinde. Bu tarihi çizgi üzerinde yer alan külliye, kültürel anlam ile öne çıkıyor.

SEYYİD HASAN PAŞA VE KUDÜS HAYRANLIĞI

18. yüzyılda Osmanlı'da önemli görevlerde bulunan Seyyid Hasan Paşa, en çok Kudüs Valiliği dönemindeki hizmetleriyle tanınıyor. Paşa özellikle, Mescid-i Aksa çevresinin düzenlenmesi, su yollarının yenilenmesi, avlu temizliği ve bakımının modernize edilmesi gibi çalışmalarla kayıtlara geçmiş devlet adamıdır. Arşiv belgeleri onu "Kudüs'te emniyet, temizlik ve düzeni güçlendiren yönetici" olarak tanımlar.

KÜLLİYENİN MİMARİ ANLAMI

Cami, medrese, sebil, şadırvan ve türbeden oluşan külliye küçük bir kompleks olsa da mimari olarak "Kudüs terbiyesinin izlerini" Divanyolu boyunca görünür kılar. Osmanlı'da her külliyenin bir dua, niyet ve hizmet anlayışının taşlaşmış hâli olduğu düşünülür. Seyyid Hasan Paşa Külliyesi de paşanın Kudüs'teki hizmetlerini İstanbul'a bıraktığı sembolik bir mühürdür. Paşanın külliyesini özellikle Divanyolu'na yaptırması 3 temel sebebe dayanır: 1-Divanyolu, devlet protokolünün ana güzergâhıdır. 2-Halkın en yoğun kullandığı şehir aksıdır. 3-Paşa, Kudüs hizmetinin hatırasını İstanbul'un kalbine taşımak istemiştir.