Birinci Dünya Savaşı'nın sona erdiğini ilan eden Mondros Bırakışması sonrasında, Osmanlı İmparatorluğu'nun başkenti İstanbul ağır bir süreç yaşadı. Şehir, İtilaf Devletleri tarafından iki farklı tarihte işgal edildi.
İstanbul'un İşgali, Osmanlı İmparatorluğu ve İtilaf Devletleri arasında imzalanan Mondros Bırakışması ile Birinci Dünya Savaşı'nın bu ülkeler arasında sona erdiğinin ilan edilmesinin ardından gerçekleşti. Osmanlı başkenti İstanbul, önce 13 Kasım 1918, sonra 16 Mart 1920'de olmak üzere iki kez işgal edildi. İlk işgalde, İstanbul'un önemli ve stratejik noktaları kontrol altına alındı ancak idareye el konulmadı; ikinci işgal ile idareye el konuldu. Evet, işte ne olduysa bu ikinci işgalde oldu. Askerî karargâh, depo, tutukevi: İstanbul'da onlarca okul ya kapatıldı ya da işgal kuvvetlerine tahsis edildi. Galatasaray Lisesi Taksim Kışlası'na Taşındı. İstanbul Sultanisi (günümüzde Galatasaray Lisesi), işgal güçlerinin talimatıyla Fransız Mektebi binasından çıkarılarak Taksim Kışlası'na taşınmak zorunda kaldı. Bu olay, işgal kuvvetlerinin okul binaları üzerindeki keyfi tasarruf yetkisini açıkça ortaya koydu.
HARP OKULU BİNASI İŞGAL ALTINA ALINDI
Mekteb-i Harbiye, 1919 Eylül'ünde hâlâ işgal kuvvetlerinin kontrolünde olduğu için açılamadı. Osmanlı'nın en önemli askerî eğitim kurumu, bir dönem savaş boyunca kapalı kaldı. Mühendis Mekteb-i Âlisi'nin binası işgal edildi ve okul eğitime ara vermek zorunda kaldı. Kadıköy Sultanisi binasının da askerî amaçla kullanılması üzerine iki kez yer değiştirdi; öğrencilerinin bir kısmı Nişantaşı Sultanisi'ne nakledildi. Beyoğlu İngiliz Kız Okulu Karargâha Dönüştürüldü. İşgal Kuvvetleri Komutanı Sir Henry Maitland Wilson, karargâhını bu okul binasına kurdu. Okul tamamen askerî üs hâline getirildi. İngiliz birlikleri Kuleli Askeri Lisesi'ni tamamen boşaltarak burayı askerî kışla ve tutukevi olarak kullandı. Osmanlı'nın en köklü askerî okullarından biri, bir süreliğine savaş esirlerinin tutulduğu bir merkeze dönüştü.
TIBBİYE BİNASI ASKERÎ HASTANE YAPILDI
Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'nin Haydarpaşa'daki kompleksi İngilizler tarafından işgal edilerek askerî hastaneye dönüştürüldü. Osmanlı'nın modern tıp eğitiminin merkezi fiilen kapanmış oldu. Zeynep Hanım Konağı başta olmak üzere Darülfünun'a (İstanbul Üniversitesi) ait bazı derslik ve ek binalar işgal güçleri tarafından kullanıma alındı. Üniversite eğitimi ciddi şekilde aksadı. Çapa Darülmuallimini'nin bazı bölümleri işgal kuvvetleri tarafından lojistik depo ya da askerî amaçlarla kullanıldı. Eğitim faaliyetleri dar alana sıkıştırıldı.

20