Fatih'in İstanbul'da ilk sikke darp ettirdiği yer: SİMKEŞHANE

İstanbul Beyazıt Yeniçeriler Caddesi üzerinde yer alan Simkeşhane, Fatih Sultan Mehmed devri eserlerindendir. Ancak her ne kadar yapının kitabesi 1463 tarihliyse de bina, büyük ölçüde 18. Yüzyıla ait izler taşımaktadır.

Resimaltı- Darphane binası 18. yüzyılın başlarında Topkapı Sarayı'na taşınınca bir süre harap vaziyette kalan Simkeşhane binası Sultan III. Ahmed tarafından annesi Emetullah Gülnuş Valide Sultan'ın vakfına gelir getirmesi için tahsis edilmiştir.

Tarih'in ince sanatı uluslar boyu yerini koruyup nesillerce aktarılan Simkeşhane'nin köklü tarihi, çok eski devire uzanır. Osmanlılar'da devlet emrindeki altın, gümüş ve sırma işlemecilerinin topluca çalıştığı yer. Bugün İstanbul'da Beyazıt Yeniçeriler Caddesi üzerinde yer alan Simkeşhane, Fatih Sultan Mehmed devri eserlerindendir. Evliya Çelebi'ye göre de burası Fatih'in İstanbul'da ilk sikke darp ettirdiği yerdir. Ancak her ne kadar yapının kitabesi 1463 tarihliyse de bina, büyük ölçüde 18. Yüzyıla ait izler taşımaktadır. Bizans devrinde Forum Tauri denilen meydanın bulunduğu bu alana fetihten sonra Sekbanbaşı Yakub Ağa bir camii inşa ettirmiştir. Fatih Sultan Mehmed'in de buraya bir darphane binası yaptırmasıyla bugünkü Simkeşhane binasının temelleri atılmıştır.

MEKKE-İ MÜKERREME'YE GÖNDERİLEN PARA

Ancak darphane binası 18. yüzyılın başlarında Topkapı Sarayı'na taşınınca bir süre harap vaziyette kalan bina Sultan III. Ahmed tarafından annesi Emetullah Gülnuş Valide Sultan'ın vakfına gelir getirmesi için tahsis edilmiştir. 1707'de Gülnuş Valide Sultan tarafından Baş Mimar Mehmed Ağa'ya yeniden yaptırıldı. Simli ve sırmalı dokumaların yapıldığı bir han olarak önem kazanan Simkeşhane, Ayvan Sarayı'nın Hadikatü'l Cevami isimli eserinde de Emetullah Gülnuş Valide Sultan tarafından, sim üretmek üzere inşa edilen mekân olarak ifade edilmektedir. Ravzai Mutahhara civarında su dağıtan kimseye yıllık 28 altın verilmesi, Mekkei Mükerreme ağalarına senede 40 altın gönderilmesi şartı koyuldu.

SANDUKKÂR VE TEFE KÂTİBİNİN GÖREVLERİ

Darphane görevlisi olup Simkeşhâne'de üretilen malı teslim alan görevliye "sandukkâr" denirdi. Darphâne'den Simkeşhâne'ye verilen gümüşün hesaplarını tutan görevliye ise "tefe kâtibi" adı verilirdi. Simkeşhâne mukataasının en önemli geliri burada çalışan esnafa satılan gümüşten alınan farktı. Ayrıca Darphâne dışından elde edilen ve koltuk halkası denilen gümüşü kullananlardan cezaen alınan "nezir"ler de önemli miktara ulaşırdı. Belli başlı Simkeşhâne giderlerini ise personel maaşları, emekli olanlara ve eshama verilenler oluştururdu.

ALTIN VE İPEĞİN SERÜVENİ

Simkeşhâne'de yapılacak imalât için öncelikli olarak altın, gümüş, kömür gibi malzemelerle hadde, kal ocağı ve çıkrıktan ibaret aletlere ihtiyaç vardı. Malzemenin hazırlanması için sim ve altının eritilmesi, ipeğin bükülmesi ve boyanması gerekirdi. İmalât aşamasında ise çeşitli türlerde tel çekilmesi ve kılaptan sarılması işlemleri gelirdi. Elde edilen teller başta resmî elbiseler olmak üzere serâser, kemha ve diğer telli kumaşlarla ev eşyalarının imalinde kullanılırdı. Özellikle 1768-1774 Osmanlı-Rus savaşı ve sonrasında Simkeşhâne büyük bir krize girmiştir. Yeterli gümüşün sağlanamaması kaçakçılığı körüklemiş, bu da mukataa gelirlerinin düşmesine sebep olmuştur. Simkeşhâne, Darphâne'ye olan yüklü miktardaki borcunu ödeyemez duruma düşmesi birçok esnafın işyerlerini kapatma zorunda bırakmıştır.