Murat Kurum İstanbul'un dertlerini dert edinmiş!

Cumhur İttifakı'nın İstanbul büyükşehir belediye başkan adayı Murat Kurum önceki akşam 24 TV ve 24 Radyo'nun ortak yayınına konuk oldu. Ömer Özkök, Mustafa Kartoğlu ve Helin Aslan'la birlikte kendisine sorularımızı yönelttik, cevapları aldık.

Önce biraz izlenim aktarmak, sonra da en yakın rakibi Ekrem İmamoğlu'nun beklenen İstanbul depremine karşına duyarsızlığı, hazırlıksızlığı ve Murat Kurum'a yönelttiği salvoya verdiği cevabı aktarmak istiyorum.

BOŞ KONUŞMADI, GEVŞEMEDİ

Bir kere Murat Kurum 2 buçuk saatlik uzun yayın boyunca hiç top çevirmedi. Laf olsun, izleyici coşsun diye kulağa hoş gelen boş laflardan etmedi.

Kibirli değil bilakis hürmetli.

Hele hele "bana tatil çok yakışıyor", "beni yapraklar bile alkışlıyor" türünden şımarıklıklardan, siyasi insani paçozluklardan fersah fersah uzak görünüyor.

Israrla, gevşemeden İstanbul'un hangi sorununu hangi projeyle nasıl bir takvimde ve -bu kısmı çok önemli- hangi bütçeyle çözeceğini anlattı Sayın Kurum.

"İstanbul'un kaybedecek 1 saniyesi bile yok inanın!" derken telaşının arkasındaki nedenin "can kurtarmak İstanbul'u kurtarmak" olduğunu anlamamak neredeyse imkânsız.

YAPMACIKSIZ, SAMİMİ, HEYECANLI

Yayın öncesi-sonrası da dâhil tavrında, sözlerinde yapmacık bir şey görmedim.

Samimi bir çabayla İstanbul'a hizmet istediğini, hele de deprem ve trafik gibi can alan ömür tüketen sorunları İstanbulların hayatından çıkartmak için hazırlandığını görebiliyorsunuz.

Plan proje hazır, başlamak için vatandaşın start işaretini vermesini bekliyor gibi.

Bundan gayrısına ayırılacak vakit zarar ziyan anlayışında.

RAKİBİNE DEĞİL İŞİNE ODAKLI

Biz gazeteciler siyasi rekabet kısmına da odaklıyızdır ister istemez.

Sözü rakip adaylara, adayların kampanyalarına, mevcut Başkan'ın gaflarına, laflarına, onu polemik minderine çekmek ettiği sataşmalara getirmek istedikçe o uymadı bize.

Sorularımızı cevapsız bırakmadı ama rakibini de muhatap almadı. Kendi duruşunu, kendi projesini anlattı. Rakibe dair eleştirilerinde de ölçüyü kaçırmadı.

Kızdığı, isyan ve itiraz ettiği, sesini yükselttiği yerler hep İmamoğlu ve ekibinin gerçeğe aykırı beyanları, İstanbulluları kandırmaya yönelik algısal kurgusal meşguliyetleri oldu.

Kamuoyunda güler yüzlü, hatırnaz, genç, dinamik ve çok çalışkan olarak tanınan Murat Kurum seçim kampanyasını da "sadece İstanbul" mottosu üzerine kurduğu için en yakın rakibine dair de olsa "diğerleri" ile hakikaten ilgilenmiyor. Diğerlerinin onu asıl işinden gücünden alıkoymasından imtina ediyor.

İMAMOĞLU'NA KIZDIĞI NOKTA

Ama Ekrem İmamoğlu'nun kentsel dönüşüme dair vurdumduymazlığına dayanamadı Murat Kurum.

İki buçuk saatlik yayında "yükseldiği" tek yer orası oldu.

Biliyorsunuz, Murat Kurum, İstanbul'da beklenen depreme karşı 650 bin konutu acilen dönüştürme sözü veriyor seçmene.

İmamoğlu ise bu vaade karşı "650 bin konut yapılamaz ve asla yapılmamalı" diyor.