Manda partileri neden suskun

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu bir haftadır kamuoyunun önünde ve doğrudan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu muhatap alarak çok önemli bazı sorular soruyor. Bir: 28 Şubat günü diğer beş muhalefet partisiyle birlikte açıkladığınız deklarasyon metnini Avrupa Birliği ülkelerinden birinin büyükelçisine "düzeltme" yapması için gönderdin mi İki: CHP adına eski bir büyükelçi aracılığıyla bir başka ülke büyükelçisine gönderdiğin metni kim sattı Senin adamın mı sattı, talimat aldığın ülkenin adamları mı sattı Ve kime sattı Bu sorular başka sorulara da gebe ama bilhassa şu iki temel iddia siyasetin akışını değiştirecek türden bir potansiyel taşıyor. Muhalefet bloğu büyük zan altında. Ama cevap gelmiyor ne CHP'den ne diğerlerinden. Sessizlik büyüdükçe ikrar anlamı da kuvvetlendiriyor. Olacak şey değil!Türkiye'yi yönetmeye talip altı parti, Türkiye dışında bir başkentle irtibatlı oldukları iddiasını cevapsız bırakabiliyor! Bu partilerin aklı başında siyasetçileri yok mu, genel başkanlarına "bu şüphe tabanımızı çürütür" demiyorlar mı acabaTürkiye'nin kurucu partisi ne hale düştüğünü görmüyor demek ki. Üstelik PKK-FETÖ başta olmak üzere terör örgütlerinden ve ABD başkanından hem iltifat hem destek görmenin düşürdüğü utanca ve olağan şüpheli hallere rağmen susuyor Kemal Kılıçdaroğlu!"Millici" olma iddiasındaki İyi Parti de itham edildiği "gayri milli tutuma" dair ağzını bile açmıyor. Bir hafta oldu. Saadet Partisi'nden Demokrat Parti'ye, Deva'dan Gelecek'e kimseden ses gelmiyor. Ülkenin içişlerine dışarıdan müdahale ediliyor, muhalefet uzaktan kumanda ediliyor, en azından böyle olduğu iddia ediliyor ama "28 Şubat koalisyonu" bundan rahatsız bile olmuyor.Şaşırıyorum vallahi. "Manda partisi" hepsi.Yaptıkları tek şeyse "manda yoğurdu muhalefeti". Lakin bu iddia