Kokuşmuş!

Cumhuriyet Halk Partisi cumhuriyet tarihinde bir örneği daha görülmemiş büyük bir yolsuzluk soruşturması geçiriyor ve ne yazıktır ki açılan her dosyayla beraber cerahatin her yeri sardığı, yayılan kötü kokudan da anlaşılıyor.

En az üç farklı yargılama kalemi var CHP üzerinde yürüyen. Biri malum; CHP'de son genel başkanın para karşılığı değiştirildiği iddiasını soruşturan dosya.

Diğeri; merkezinde Ekrem İmamoğlu ve ekibinin yer aldığı yolsuzluk, irtikap, rüşvet, haraç, kişisel verileri hukuksuz biçimde ele geçirilmesi gibi suçları içeren dosya.

Üçüncüsü ise Eko-sistemin İstanbul'da İBB ve iştiraklerinden ve ilçe belediyelerinden başka, başka şehirlerdeki CHP belediyelerine de sıçradığını gösteren soruşturma dosyaları.

Her bir dosyanın temelinde yolsuzluk, hırsızlık ve siyasetin halk için değil kişisel menfaat için yapıldığı gerçeği var.

ATATÜRK'ÜN KOLTUĞUNU DA ÇALMIŞLAR!

İddianamesi kabul edilen ve artık kovuşturmaya dönen "şaibeli kurultay" dosyası Cumhuriyet tarihinin en eski partisi ve Türk siyasi hayatının değişmez ana muhalefet partisi konumundaki CHP'de genel başkan koltuğunun parayla satıldığını iddia ediyor.

CHP'lilerin yıllardır diğer siyasi partilere "hava atmak", aralarında güya hiyerarşik ve kapanmaz bir fark olduğunu vurgulamak için ortaya attıkları önerme üzerinden söylersek; "Atatürk'ün koltuğu"nu 1 milyar 200 milyon TL karşılığında satın almışlar resmen!

İddianamede yer alan tanık ifadelerine göre delegelere "Özgür Özel'e oy vermeleri için" dağıtılmış bu para. Oyu satın alınan delegelerden imza toplanmış, imzalar bazen CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke'ye, bazen CHP medyasına, bilhassa "Saraçhane bülbülü" lakabıyla anılan Şaban Sevinç'e teslim edilmiş.

KEMAL BEY MAĞDUR, İMAMOĞLU BAŞ ŞÜPHELİ

İddianameye göre "kurultaya sırtında hançerlerle girdiğini" söyleyen eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu "mağdur". CHP'nin eski Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş "müşteki". Eski İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat ve CHP Erzurum İl Başkanı Serhat Can Eş dahil 12 kişi "şüpheli".

CHP Genel Başkanı Özgür Özel ve 8 milletvekilinin dosyaları ise Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu'nda.

Kurultayda delegelerin iradesinin fesada uğratıldığı, Ekrem İmamoğlu'nun organize ettiği bir ekibin ortaklaşa hareket ettiği, delegelerin kararının para, menfaat karşılığı değiştirildiği, ilk tur oylamanın ardından ikinci tura geçiş esnasında Kılıçdaroğlu'nun adaylıktan çekildiğine dair gerçeğe aykırı bilgilerin kasıtlı olarak yayıldığı iddia ediliyor.

Siyaset dışı, siyasi ahlak dışı bir dizi girişim ve müdahale yani.

"BEN BAY KEMAL, GELİYORUM!"

Dava 30 Haziran'da görülecek ama sonuca dair bir dizi olasılık şimdiden tartışılıyor. CHP'nin başına "kayyum" atanmasına ihtimal verilmiyor pek. Yolsuzluk arsızlık konusunda uzmanlaşmış bir suç örgütünün yol açtığı böylesi bir pisliğin Türk demokrasisine zarar vermemesine bana göre de izin verilmemeli.

Böyle bir durumda "ben Bay Kemal, geliyorum!" diye kampanya filmleri çeken Kılıçdaroğlu'na yol açacağı kesin.

Kemal Bey geri dönünce koltuğa yapışır mı Özgür Özel'in kürsüden dediği gibi "