İstanbul: Kadınların seçimi

Yarın 8 Mart Dünya Kadınlar Günü. Dünyanın pek çok yerinde olduğu gibi Türkiye'de de kadınların sorunları bu vesileyle bir kez daha konuşulacak. Veriler ve öneriler üzerinden mevcut durum nasıl daha iyi olabilirin cevabı aranacak.

Yerel seçimlere 24 gün kalmışken 8 Mart Kadınlar Günü'nü en fazla partilerin kutlayacağına şüphe yok.

Ama CHP'nin İstanbul adayı, CHP zihniyetini açık eden öyle bir hata yaptı ki tevili zor.

Katıldığı TV programında sunucu "AK Parti'ye en fazla kadınlar oy veriyor" diyor, İmamoğlu ise "kadınlar, demeyelim, ev kadınları diyelim, kadın statüsünde değil çünkü" diyerek düzeltiyor!

Nasıl da ayrıştırıyor ve aşağılıyor kadınları!

BAZI KADINLARI AŞAĞILAMAK BİR CHP KLASİĞİ!

On yıllar boyunca başörtülü kadınları ayırdılar, aşağıladılar, hak ve özgürlüklerini gasp ettiler.

Zerre pişman olmadılar, özür dilemediler.

Bilakis ikna odasının mucidi Nur Serter'i Meclise taşıyarak on binlerce genç kızın eğitim hakkını elinden alan, kazandıkları okullardan atan, hayatlarının akışını geri döndürülemez biçimde bozan failleri ödüllendirdi CHP.

Üstelik pişman olmak şöyle dursun AK Parti'nin mücadele ederek bedel ödeyerek sahibine teslim ettiği hak ve özgürlükleri sanki kendileri yapmışçasına pişkince sahiplendi CHP.

Kılıçdaroğlu'nun "başörtüsü özgürlüğünü CHP getirdi" yalanı CHP'nin utanç tarihine yeni bir boyut kazandırdı.

DAĞDAKİ ÇOBAN, GÖBEĞİNİ KAŞIYAN ADAM...

Sadece bu da değil. İnsanları mütemadiyen eğitimsiz, köylü, gecekonduda yaşıyor vb. şekillerde utanmazca aşağıladılar.

AK Parti'nin çocuklarını okutmak, daha iyi şartlarda yaşatmak için çabalayan toplum kesimlerine yönelik pozitif politikalarının bir sonucu olarak aldığı oyu CHP hep vatandaştan çıkardı. "Benim oyumla dağdaki çobanın oyu bir mi", "kıllı ve göbekli", "makarnacı", "kömürcü" gibi aşağılamalar arşivlerde.

Bu ayrıştırmalara bir yenisini, yenice Özgür Özel ekledi. Bedelli askerlik yapanların oyunu istemiyorum derken baltayı taşa öyle bir vurdu ki İmamoğlu'nun başı yarıldı!

EKREM BEY'İN KİBRİ HIRSININ ÖNÜNDE

Nitekim Özel'den geri kalmadı ve durduk yere ev kadınlarını aşağıladı.

İmamoğlu zaten kibri hırsının önünde giden bir isim.

AK Parti'ye oy veren kadınların "kadın" değil "ev kadınları" olduğunu söyleyerek zihnindekini ortaya döküverdi.

Belli ki kafasında ev kadını deyince eğitimsiz, işsiz güçsüz, niteliksiz kadınlar beliriyor ve onların verdiği oyu kendine yakıştırmıyor Ekrem Bey.

İMAMOĞLU EV KADINLARINDAN TİKSİNİYOR MU

Muhtemelen vals yapmayı bilen, çocuklu kadının yanağından makas almaya cüret eden, canlı yayında kadın sunucu azarlayan, gerektiğinde Selahattin Demirtaş'ın karısının doğum gününü kutlamak için şirinlikler yapabilen bir CHP'liye olsa olsa seçkin profesörler, zengin iş kadınları, özgür yaşam guruları, çocuk yerine kucakta köpek taşımayı seven kadınlar oy veriyor sanıyor.

Belli ki kadınlarla ev kadınları arasında, podyumdaki mankenle dağdaki çoban arasındaki kadar fark kuruyor kafasında.

"Ev kadınları" tanımını duyunca gözlerini tavana dikip dudak büzmesinden belli ki hafifçe tiksiniyor ev kadınlarından. O jestlerin, sevimsiz müdahalenin sebebi nedir acaba

AK PARTİ KADINLARIN HİZMETİNDE

Oysa rakip parti kadınları ayrıştırmadan ekonomide siyasette eğitimde hayatın her alanında güçlendirmek için adım üstüne adım atıyor.